Sabri yolculuğunu sabahın erken vakitlerinde tamamlamıştı, otobüsten inince daha önceden planlandıkları üzere ortak bir mekanda buluşmak üzere kendisini karşılayacak olan Helin'i otobüs terminalinde görmemek riski konusunda çok kafa yormuştu, aslında bu kadar yoldan sonra halen yiyebileceği bir kazık aklının ucundan geçiyordu, ya oraya kadar gelip kimse ile görüşemezse, ya bir grup genç tarafından işletiliyorsa... Sabri bunları düşünmemeye çalıştı... Sabri'nin otobüsten indiğinde henüz kendisini kimse karşılmamıştı. Otobüsten indiğinde gece yolculuğu sonrasında her seferinde yaşadığı ereksiyondan kurtulup Helin'i aramaya başladı basamaklardan inerken. Açıkçası bulmakta da hiç zorlanmadı, cünkü etraftaki tek kızıl saçlı kadın oydu ve otobüse ilerliyordu.
Taksiye binip yola çıktıklarında standart bir havadan sudan konuşma oldu ve Mine'nin ayarladığı eve doğru ilerlediler (bu konuda çok detaylı konuşmamışlardı, Mine bir kölesinin evi olduğunu söylemişti). Sabri ve Helin sadece birbirlerini degil Mine'yi ve kölesi umut'u da ilk defa göreceklerdi. Tarif üzerine sabah Antalya'da henüz canlanmamış trafik nedeniyle kısa sürede ulaştıkları adreste arabadan indiler ve daireye çıktılar. Kapıyı bir erkek açtı, her halinden onları beklediği belli oluyordu , zira kapıda görür görmez "buyrun" dedi "içeriye geçin" deyip içeri aldı. Tahmin ettikleri üzere bu Mine'nin kölesi Umut'tu. Salona girdiklerinde koltukta oturan Mine ise onları gülümseyerek ancak ayağa kalkmadan karşıladı. Sabri pek alışık olmamasına rağmen doğal haline verdi, o da gülümseyerek karşılık verdi ve koltuğa oturdu.
Umut, "izninizle efendim" diyerek ve Mine'nin onayını bekleyerek odadan ayrıldı, Mine ve Umut'un rollerine başlamış oldukları belli oluyordu. Odada kalanlar oturdu, herkes birbirine temel bir nezaketle bitap ediyordu. Birazdan Umut elinde çay tepsisi ile geldi, misafirlere ikramını yaptı, yanındaki çörek tabaklarını da bıraktı, ancak Helin'e hiç bir şey vermedi. Sabri ve Mine çaylarını yudumlarken Helin buradaki rolünü kavramaya, farketmeye başladı. Artık onunla konuşan da yoktu.
(Devamı var)
hımmm hımmmmmm .. :))
YanıtlaSil:)))))
SilYorumun için teşekkürler HB :-)
YanıtlaSil