18 Eylül 2013 Çarşamba

Kölelik Geçici Bağımlılık Yapar

Çok kısa bir cümle ile olumsuz yoldan özetleyeceğim; "Eğer bir kölenizin kölelikten soğumasını, verdiğiniz eğitimi unutmasını istiyorsanız onu bir hafta özgür bırakın... Üstelik bazıları için bu süre bile çok fazla olabilir.".

Aslında bu cümlenin bardağın yarısı dolu şeklindeki satıcı versiyonu şudur; "Kölenize düşünmek için zaman vermiyorsanız bu onun size bağlılık isteklerini güçlendirir.".

Gerçekten de düşünce tembelliği en keyifli tembelliktir. Onu elde etmek için öyle hamaliyeye katlanırsınız ki farkında bile olmazsınız, mantık da aramazsınız, kar zarar hesabi ise hiç hiç... Sizi büyüler götürür. Eratın askerdeki sloganı, "Emre uy, kafan dinç kalsın" olarak dahi tercüme edilmiştir. Bu kadar zevkli midir kontrolü, mantığı elinden bırakıp birilerine bırakmak? Hayatın düşünmeye zorlayan ağırlığını bir başkasına teslim etmek, hem de koşulsuz olarak...

Neden D/s köle olunur? İnsan mantığı ile çelişkili görünen bu durum neredeyse hepimizin günlük hayatında karşılaştığı bir şeyin cinselliğe ilişkilendirilmiş şekli değil midir aslında. Ruhumuz bile duymadan neredeyse hepimiz günlük hayatımızda mutlulandırılmış bir kölelik yaşamı yaşarız. Eşimize, çocuklarımıza, patronumuza, müdürümüze, hocalarımıza, hadi tamam patronsunuz veya kendi işinizi yapıyorsunuz; piyasaya veya müşterimize bir çeşit kölelik yapmıyor muyuz? Bunlara bir haftamızın ne kadarını bir çıkar olmadan başkalarına verdiğimize hiç dikkat ettiniz mi? Hatta bazen uzun dönemli plan diye kendimizi bile kandırırız.

Kölelikle bedeli karşılığında hizmet vermek arasında ne farklılık var? Fark çok elbet, ancak ne için hizmet ettiğinizi tamamen unutup büyük bir istekle bunun dışında bir şekilde zevke gelip her şeyi unutup daldığımız olmuyor mu? İşte bu bir bağımlılıktır, sizi sürekli kontrol altında tutacak olan mekanizmanın varlığı yeterlidir bundan memnun kalmak için, bunu yapmadığınızda efendinize samimi olmadığınızı düşünürsünüz ki bu noktada sadakat ile profesyonelliği karıştırmaya başlamışsınız demektir. Tabi ipin ucundaki havucun peşinde koşan at gibi her dakika köleliğinizin bedelini düşünmek mümkün müdür? Hayır, zevkli olduğuna şartlanmak zorundasınızdır... Budur zayıf yönlerimizden biri...



30 Temmuz 2013 Salı

BDSM İletişim Kırılganlıkları

Özellikle yeni tanışmalarda yanlış ifade ve yorumlamalardan kaynaklanan iletişimin kırılganlıklarını neredeyse herkes tecrübe etmiştir. Eğer karşınızdaki dediğinizi yanlış anlamak için en ufak bir eğilime sahipse mutlaka yanlış anlayacağı şeyler çıkacaktır. Tecrübe ile sabit, bu yanlış anlamalar zeki insanlar arasında daha fazla. Sadece kendilerini her şeyi anlayacak kadar zeki sanmalarından değil tabi, daha çok gereksiz karmaşık iletişim kodları kullanmalarından dolayı. İki zeki insanın anlaşabilmesi kanımca bu yüzden bence bir mucize bile sayılabilir... Bir süre sonra bu kadar ince ve gösterişli kodlar kullanmanın anlamsız olduğunu anlayıp daha basit bir dile dönülür veya gerçekten senkronizasyon tutturulur, ama sabır veya şans yardımıyla.

BDSM ilişkilerinde bu durum daha olası olarak ortaya çıkıyor. Zaten bir tabu üzerinde konuşuyorsunuz, alışmışsınız bazı şeyleri şifrelemeye, karşı tarafı aynı kültürünüzün bir parçası saymaya da eğilimlisiniz. Bir süre sonra fark ediyorsunuz ki bir çeşit sağırlar diyaloğu içindesiniz ve inceldiği yerden kopuyor, sen yoluna ben yoluma...

Şimdiye kadar nasıl denk geldi bilmiyorum ama kalıcı olmuş kölelerim hep zeki kadınlardı. Tersi olanlarla ilişkimiz bir yerde, genellikle de başlarda stop etti zaten. Ancak bildiğim bir şey var ki devam etmesi bir pozitif gayretin sonucuydu. Sonunda öğrendik basit iletişimi. Emir komuta...

Partnerlik Durumları Üzerine

Bu yazıda dedikodu sınırlarına fazla çıkmadan partnerlik durumlarını paylaşmak istedim, zira trafik çok hızlı akmaya başladı, hiç bu kadar BDSM yoğunluğu yaşamamıştım. Geçmekte olduğumuz ayda Melis'le şehirler arası engellerden dolayı bir türlü gerçekleştiremediğimiz buluşmamız sanırım ki onun tarafında içsel bir kriz yarattı, Melis oldukça hızlı bir online iletişimden sonra fazla detay belirtmeden benden izin istedi. Bir köle olarak bir süreliğine izin istemenin anlamı bir ölçüde kibarca bir azat ve kendi haline bırakılma ricasıdır. Ancak Melis hoş, samimi ve başarılı bir Ex-Like-Slave, yazarsa döneriz.

Tam tersi bir durum (Return of the Ex-Slave) Yeliz'in dönüşü ile vuku buldu. Eski günlerimize tekrar hızlı bir giriş yaptığımız Yeliz uzunca bir süredir bu işe aç kalmış görünüyor, daha önceden de olmadığı kadar verici bir köle oldu çıktı canım benim. Eski efendisinin yeni buluşlarının tadına bakıyor bu aralar. Fiilen bir araya gelmek konusunda haklı bir acele içinde, yakında yaparız.

Son bir aydaki en hoş gelişme yine blogum aracılığı ile bana ulaşan Meltem. Kimse kimseye benzemez ama Meltem gerçekten kimseye benzemiyor. Birincisi ilk defa BDSM işlerine bu kadar girmiş ama köle eğitimi almamış bir sub ile karşılaştım. İkincisi, en çok istediği şeylerden biri henüz sahip olmadığı (ancak çok uzakta da görünmeyen) disiplin ve bunun için çok geniş bir potansiyeli var. Bir sorun var ki o da zamanını çok sınırlı olması, onun hayatı da en az benimki kadar yoğun. Bu nedenle kısa sürede baş döndürücü bir hıza ulaşıldı diyebilirim.

Bu tür hızlı hareketlilikler sistemli olmayı gerektiriyor. Şu son bir iki yılda kölelerimden sistematik bir efendi olmayı öğrendim diyebilirim. Hani bu işin bu kadar mekanik olması iyi midir? Eğer ilişkinizi emir komuta basitliğine ve rahatlığına getirmek istiyorsanız aşağıdaki her zaman işe yarayabileceğini düşünüyorum. Bunları BDSM köle terbiyesinin standart bir parçası olarak düşünüyorum.

  • BDSM için sınırlar üzerinde anlaşılacak liste (Checklist)
  • Temel D/s iletişim kuralları
  • Cezaları puana dayalı açıklama
  • Köle için ceza puanları çetelesi (özellikle birden fazla köleniz varsa kesinlikle gerekli)
  • Online oyunların tanımları ve kuralları
  • Online oyunlarda neler yapabileceğinizin listesi
  • Online'dan gerçek buluşmaya ulaştığınızda yanınıza alacaklarınızın listesi

Bunları daha sonra "Efendinin Dokümanları" başlığı altında açmayı planlıyorum, ama şimdilik zamanı başka şekilde kullanmakta yarar var, "arala bakalım bacaklarını, arala, omuz genişliğinde olacak! Aşağı da bakıp durma..." cümlesinin isteyenleri için :-)

7 Temmuz 2013 Pazar

Bir SAM Nasıl Eğitilir?

Bu yazı bir önceki yazımın devamıdır, tercümedir. Yazının orjinalinin sahibi olan Laura'nın veya çevresindekilerin birinin birinin bir SAM'e gönül kaptırdığını ve çok uğraştığını tahmin ediyorum :-) ama sanırım ki doğru bir yol bulmuş ve paylaşmış, bana mantıklı geldi, ama anladığım kadarı ile acayip bir sabır gerekiyor bir SAM ile uğraşmak için. Tabi çok şükür ki benim böyle bir tecrübem olmadı. Ama çevirirken dedim ki "Aşk sen nelere kadirsin".

Burada öncelikle belirtmeliyim ki, burada SAM olarak geçen kişinin gerçekten Mazoşist olduğunun altının çizilmesi gerekir. Bu tür şeyleri çevirirken karısını mazoşist sanıp bu yazıdan esinlenip "vay sen SAM mısın?" diye dövüp morluk çıkartacak affedersiniz, kendine güvensiz, ancak karısına yeten öküz kırolara bir önlem almak gerekiyor.

Tercümenin devamı şöyle...


SAM kendisini cezalandırmanız için sizi kızdıran bir kişidir. Kendileri ile uğraşmak bezdiricidir.Toplum içinde aşağılanma arzusundaki SAM'ler aile düğünleri veya cenazeler gibi sıkıcı zamanların yarattığı hapis etkilerini kışkırtmak üzere pek de kafa yormazlar.Bir konuyu tartışmazlar, sizi gönderme arzusu ile gıcık etmeye çalışırlar.

Çoğu SAM çekicidir. Bir SAM'a aşık olmanız daha sonra da elinizde bir yılkı atı ile kalmanız olasıdır. Bazı SAM'ler tam anlamı ile iflah olmaz durumdadırlar ve pişman olacağınız birşey yapmadan önce onlardan kurtulmanız yerindedir. Ancak Çoğu SAM basitçe, sosyalleştirilmemiş ve evcilleştirilmemiş mazoşitlerdir.

Eğer SAM'iniz sizi gerçekten seviyorsa ve siz onu gerçekten seviyorsanız o zaman bir umut vardır. Aşk güçlü bir motivatördür ve sorunlarla mücadele için özel bir sabır verir.

Bir SAM'i eğitmeniz aylar hatta yıllar alabileceğinden dolayı bir sabıra ve doğruların ne olduğuna dair net bir görüşe sahip olmanız gerekecektir. Genellikle kötü alışkanlıkları oldukça derine kökleşmiş olduğundan bu kökleri sökmek üzere bıkmadan çaba göstermek gerekecektir.

SAM'ınızın sinir bozucu yöntemleri geçmişte işine yaramış olduğundan alışkanlıklarından kurtulamamış olabilir. Artık sizin yöntemlerinizin daha iyi olduğunu ona kanıtlamak size bağlıdır. Bunu ona davranışlar ile anlatmanız gerekecektir, yalnız başına sözlerin hiç bir anlamı yoktur. Birşeylerin değişmekte olduğunu hissetmelidirler, bu nedenle bir SAM'i bir günlüğüne veya haftalığına göndermek etkin olmayacaktır. SAM bir mazoşisttir ve ihtiyacı olan aynı zamanda fiziksel aşağılama ve aynı zamanda sözlü aşağılamadır. Onun arzularını, ancak onun beklediği zamanlarda oluşunu sezmeniz koşulu ile, sadece doğru yöntemleri izlediğinizde tatmin ederseniz eninde sonunda kendisi için sizin yönteminizi izlemenin avantajlı olduğunu idrak edecektir.

Kesinlikle onu cezalandıracağınıza dair tehdit veya taahhütte bulunup bunu yerine getirmeyi aksatmayın. Bu, kendisini dosdoğru eski yöntemlerine başvurmaya götürür. Eğer cezalandırılma beklentisine girdiyse bunu yerine getirmemeniz onu çok ciddi bir hayal kırıklığına uğratır. Bir SAM'in sizin güvenilmez olduğunuzu düşünmesini istemezsiniz. Eğer sizin kararlı ve tutarlı oluşunuza güvenmezse doğrudan ilk yapacağı iş eski kötü yöntemlerine dönmek olacaktır.

Aşık olduğunuz SAM'inizi eğitmek için aşağıdakileri adım adım uygulayınız:

1) Kızgın olduğunda ona dokunmayı reddedin. Kendi kızgınlığınızın farkında olun ve kontrolü ele almasına izin vermeyin. Sakinleşene kadar ondan uzaklaşmak üzere bir yürüyüşe çıkmak size iyi gelebilir.

2) SAM'inizi sizi rahatsız eden küçük şeyler için cezalandırın. Ne kadar önemsizse o kadar iyidir. Özür bulmasını gerektirecek büyük bir şey olmasını beklemeyin. Mesela tuvalet kağıdını sizin tercihiniz olan yönde takmadığında, elini yıkadıktan sonra sabunu yanlış tarafa koyduğunda, televizyon kanalını size sormadan değiştirdiğinde onu bunun için kıçına şaplaklayın. Bu ona onu takip ettiğinizi ve yanlış bir şey yaptığında onun büyük bir çabası olmadan onun için bir şeyler yaptığınızı gösterir.

3) Eğer size kendisine eziyet verecek bir araç getirdiğinde memnun olun ve hemen kullanın. Eğer size bir hediye verirse veya sizi gülümsetecek herhangi bir şey yaparsa hemen ödüllendirin. SAM'ler yaptıklarına tepki görmeyi isterler, bundan dolayı onlara beklediklerini vermek için tereddüt etmeyin. Böyle yapmanızın arkasındaki bütün neden onlara dikkatinizi çekmek istediklerinde bunu alabileceklerini öğretmektir.

4) SAM'inizi oyuna katılmak suretiyle beklenmedik bir şekilde şaşırtın. Mankafalı SAM'inizin doğru olan şeyi yapmasını, kur falan yapmasını beklemeyin. Bu hiçbir zaman olmayacaktır, en azından başlarda.SAM'ler mazoşistik arzuları konusunda oldukça çatışmalı hissederler ve gerçekten canlarının yakılmasını istediklerini belli etmeyi sevmezler. Kırbaçlanmak için yalvarmayı öğrenmeleri uzun zaman alacaktır, onları kırbaçlamak için gönüllü olmanız gerekecektir ve bunu yine asla ve asla açık bir nedeniniz varken veya kızgın olduğunuzda yapmamanız gereklidir. Eğer gerçekten keyifleri yoksa ve oynamak istemiyorlarsa sözüne uyun, gülümseyin, "Tamam, hazır hissettiğinde söyle" deyin ve gamsızca uzaklaşın. Ona "istemiyorum" demek "istemiyorum" anlamına gelir mesajını verin.

5) Ona bir kırbaç veya palet verin ve "Bu sihirli bir nesne, bana dişlerinin arasında getirirsen bunlarla otomatik olarak cezalandırılırsın. Eğer şirin bir köpekçik gibi ağzınla bana getirirsen, söz veriyorum, yaptığım her ne olursa olsun bırakıp seni cezalandırırım" deyin. Eğer bunu gerçekten yapacak olursa sözünüzü tutun ve -ZOR KISMI BURADA- sözünüzü gerçekten sizin için çok uygunsuz bir zaman seçmişse dahi tutun. Sizin sınıyor olabilir veya gerçekten sizin için çok uygunsuz bir zamanı seçmiş olduğunun farkında olmayacak kadar salak da olabilir. Sadece sözünüzü tutun. Doğru yola girmek için en ufak davranışı yapmış olan bir SAM'a ödülü hemen ve beklediği şekilde vermek çok önemlidir.

6) SAM'iniz sizi gerçekten mutlu ederse iltifat konusunda cömert olun. Eğer sözlü aşağılanma yüksek oranda değerliyse sıkça sövün. SAM'ler sözleriniz ve mimiklerinizin güçlülüğüne hassas kişiler olmaya meyillidir. Kişisel ilgiyi severler ve ilgiden mahrum edilmediklerinde iyiye giderler.
Bir SAM başlangıçta doyumsuz görünebilir ancak gerçekten doyduklarında da doyarlar. Güçlü hisleri, duyguları severler ve bu nedenle inceliği bir köşeye koyup onlara istediklerini verin. Er veya geç isterik, cezaya gözü aç ve saygısızca provokatif olmayı bırakacak ve sevecen, itaatkar ve zevkle söylemek gerekir ki SAM'likten uzak olacaktır.


Çevirenin Notu: Orjinalinde geçen "retrain" kelimesinin karşılığını tam veren bir kelime Türkçede pek anlamlı değil, o nedenle "eğitmek" olarak çevirdim, konu akışından anlaşıldığı üzere sanırım BDSM disiplini usulünce zaten saçma sapan bir eğitim görmüş kişiyi "düzeltmek" daha anlamlı.

Ukala Mazoşist (SAM) Nedir? Kimdir Bu SAM?

Ucundan bilirdim de geçenlerde biraz merak ettim SAM'lik nedir ne değildir diye, bu konuda hoş bir yazıya rastladım, tercüme edip yayınlamaya karar verdim. Tek bir yazı olmasına rağmen ben iki başlığa böldüm, benim bloga gerek şekil gerekse ana başlık olarak bütün  şeklinde pek uymuyordu.

Kimdir bu SAM? Samantha'nın Sam'i midir? Samuel'in Sam'i midir? İyi midir? Hoş mudur? Bizim evde de olsa bir tane yakışır mı? Yoksa Surface-to-Air-Missile (karadan havaya füze) midir? Yoksa yoksa Amerikalı askere yankee toplayan keçi sakallı amca mıdır? Aynı zamanda bir BDSM teriminin karşılığı olan SAM olmanın pek de iyi bir şey olmadığını, ne olduğunu açıklayarak anlatmaya çalışıyor yazının sahibi. Anladığım kadarı ile bir veya birden fazla SAM'dan ciddi şekilde canı yanmış görünüyor, ne diyeyim, Allah her türlü SAM'lerden uzak tutsun herkesi, düşman başına...

Tercüme şöyle...


SAM (İng. kısaltma SAM; "Smart Ass Masochist")

SAM'ın gerçekten ne olduğuna ilişkin çok tereddüt olması nedeniyle kendimi SAM'lerin eğitimini tanımlayan ve açıklayan konuda bir yazı yazmak zorunda hissettim. Bunun sonucu olarak okuyucularım SAMsal davranışlardan nasıl kaçınabilmenin önemini anlayacaklarını umuyorum. 

SAM'lar istediklerini basit şekilde nasıl alacaklarını bilmeyen mazoşistlerdir. Bunun yerine insanların gerçekten keyfini kaçıracak oyunlara başvururlar ve bunun sonucu olarak cezalandırılırlar. SAM'ler bu alandaki suçluluk ve sert duyguların en büyük nedenidir, hatta bu durum bu alanın dışına da taşar.

Onlara karşı istedikleri şekilde tepenizin atması onların memnun olacağı anlamına da gelmemektedir. Sıklıkla kurbanlarını tacizkar olmakla ve provoke ettikleri tepkilerin tek suçlusu olmakla itham ederler.

Sözlü hakaret edilmeyi seven psikolojik mazoşistlerin de bulunmaktadır ve bunların SAM eşdeğerleri de vardır. Bu şekilde bütün interneti taciz ifadeleri ile dolduran insanlardır.

SAM'ler genellikle kendilerine karşı da nefret doludurlar ve mazoşit eğilimlerinden duydukları suçluluğu kendilerini kurban, sizi de kötü adam yerine koyarak giderirler.

Bazı SAM'ler oldukça usta manipülatörlerdir, saldırılarına gülüp geçemezsiniz. En çok sakin ve serinkanlı efendilerden kaçınır,sıcak kanlı ve çabuk öfkelenenleri bilerek tercih ederler. Tıpkı kurtların sürüdeki en zayıf koyunu seçmesi gibi özellikle belirli problemleri olan, hap veya alkol bağımlılarına yönelirler.

SAM olmak iyi bir şey değildir. SAM'ler durumlarını tartışıp görüşmezler, bunun yerine insanların sinirleri gerip gitmelerine neden olurlar.

SAM'ler üzücü oyunlarında sakatlanma hatta ölüm riski ile karşı karşıyadır, çünkü çoğu kişi nasırlarına basılınca pek olumlu tepki vermez, insani sınırları zorlandığında karşısındakinin boğazına sarılıp pek de mantıklı olmayan tepkiler verebilir.

SAM terimi çoğunlukla yanlış kullanılır. BDSM alanındaki pek çok kişi şirin ve şeytani serseri olarak düşündüklerinden kendilerini hatalı olarak SAM olarak tanımlarlar. SAM olmak çekici bir haylaz (İng. brat) olmak gibi değildir. Haylazlar eğlencelidir, SAM'ler değildir. SAM olarak adlandırılmak dosdoğru bir hakarettir. Bu terimi lütfen doğru kullanınız, argodur ama gerçek anlamının yanlış kullanım nedeniyle unutulmasını istemeyiz.


(Devamı var; Bir SAM Nasıl Eğitilir)

Orjinalinin yazarı Laura Goodwin. Kendisine e-mail ile rica ettim, "sayfanızı tercüme edip bloguma aktarabilir miyim?" diye, herhangi bir yanıt gelmedi, her ne kadar kopya haklarına saygılı olsam da sitenin altında kopya hakkı bildiriminin 2002'de bitmesi bana artık bu siteyi pek de önemsemediği sinyalini verdiği için tercümeyi olduğu gibi yayınlamaya karar verdim. Açıkçası bu konuda her türlü referans verilerek başka bir dile çevrilmesini (hele hele Türkçe ise) kimsenin "vay, sen nasıl yaparsın!" diyeceğini sanmıyorum, yine de bir şekilde (sitesine link, adının geçmesi vb.) bana ulaşabilirse hemen değerlendiririm, bu amaçla linkini ve adını yazıyorum. Yazının orjinali http://lauragoodwin.org/sam.htm adresinde, orjinal adı "Retraining A SAM".

Sadece Üç Beş Gram Meni İçin

Cinsellik ile BDSM arasındaki ilişkiyi irdeleyip duruyorum çok uzun süredir, aslında ilişkiden çok ilişkisizlik arıyor gibiyim. Sanki ilişkisizlik bulunca her şey daha iyi olacak...

İki ucu boklu değnek; Eğer cinsellik nedeniyle bunu yapıyorsam milyarlarcasından farklı olarak ben normal ilişkiden pek zevk almıyorum demektir ki bu bir zayıflık sayılabilir. Yok değneği diğer uçundan tutuyorsam ve bunun cinsellikle bir ilgisi yoksa o zaman kişilik sendromlarından, sebebi ne olursa olsun psikolojik sapmalardan bahsedilebilir ki bu daha da beter... Bu fayda zarar hesabından dolayı mıdır bilinmez, artık BDSM ihtiyacının cinsellikten kaynaklandığını düşünmeye başladım. Sağlam da bir delilim var aslında... Boşaldıktan sonra BDSM de bitiyor, ne zaman bir süre ilişkim olmasa o zaman BDSM isteğim de artıyor.

BDSM ilişkisi bir açıdan bir risktir. Toplum tarafından hiç normal karşılamayacak, alışılmıştan çok çok farklı bir şeyler yapıyorsunuz, genelde de bunu yasal partnerinizle yapmıyorsunuz. Bu koşullar altında bir BDSM ilişkisi sırasında yakalandığınızı düşünün, eğer salt cinsellik içeren bir ilişkide olsaydınız sırıtarak karşılayabilir, bunu ayıplayacak kişilerden özür dileyebilirdiniz ama iş BDSM olunca tutunacağınız dalları kafada canlandıramıyorum bile... Belki bu nedenle bu kadar cazip geliyor...

Peki bu riski ne için alıyorsunuz? Bir erkek olarak pek çok hemcinsimin karabasanlara dönüşen macera istekleri ve yarattıkları kandırmacalar sadece ve sadece sonunda meydana gelecek bir atılım, bir kaç gram meni için mi? Ancak o meni ki, önlem almazsanız sizin canınız gibi bir canın ortaya çıkmasına neden olabilir, eğer çocuğunuz varsa bunun anlamını çok kesin sınırlarla anlayabilirsiniz :-). O nedenle midir ki bütün ahlak, dinler ve diğer sosyal değerler bu sanki bu meninin atılımına karşı... Burada prezervatifin ne gibi bir sınırı çizdiğini, sonuçları itibarı ile devasa kalınlıkta bir bariyer olduğunu görmek de mümkün. Bütün iş fiziksel olarak incecik bariyerin iki tarafında yer alıyor.


1 Nisan 2013 Pazartesi

Biraz Efendilik ve Kölelik Realitesi

Her şeyim gerçek, her şeyim aleme açık değil ama açtığım kadarı gerçektir ve bu benim için güzel bir şey. Bazı şeyleri de açık açık belirtmek gerekiyor buna da inanıyorum.

Efendilik ve kölelik, görüşümce hayat felsefemizin, günlük yaşantımızın belirlediği ve bize uygun gördüğü birer rol model. Başkalarının sorumluluğunu tam olarak almak ne kadar mümkün ise hayatının bütün kontrolünü başkasına bırakmak da öyle. Yani aslında bir açıdan kusursuz olması da mümkün değil. Bu koşullar altında kesintisiz BDSM bir hayat modeli (sürekli) olabilir mi?

Bir efendinin bir köle zihninde mükemmelleştirilmesi, adeta tanrısallaştırılması er veya geç bir hayal kırıklığı ile sonuçlanacaktır. Her ne kadar kendilerine biçilen rol gereği kusursuzmuş gibi davransalar da efendiler de bir insan ve hayatın bütün anlarında böyle davranmaları beklentisi çok realist bir beklenti olamaz. Bu nedenle BDSM aslında rol modellerin paylaşıldığı bir oyundan ibarettir.

Bir kölenin hayatının bütün kontrolünü sürekli efendiye bırakması aslında onun oldukça minimalist, hırsların hiç bulunmadığı bir dünyada yaşadığını gösterir. Her şeyini efendiye teslim etmiştir ve hayata ilişkin kişisel plan ve istekleri yoktur. Bu durumun sürekliliği mümkün müdür? Bence kısa bir dönemliğine mümkündür ama sürekli değil, tıpkı efendilik gibi. Bu nedenle BDSM aslında rol modellerin paylaşıldığı bir oyundan ibarettir :-).

BDSM güzeldir ama sadece bu oyundan direkt bir zevk alıyorsanız. Dolaylı zevkler nedeniyle bu işe girdiyseniz işiniz zor. Tabi bu durum okuyan herkesi öz yargılamaya götürmesin, seviyorsanız seviyorsunuz, çok da eşelemeye gerek yok. Ama başka bir hesapla bilerek bu işin içindeyseniz pek de doğru olmayan bir yerdesiniz.

23 Ocak 2013 Çarşamba

Yeni Oyuncaklar

Kölem Melis, artık efendiliğimi bir oyun olarak değil, bir zevk olarak kabul eder duruma geldi. O kadar ki artık yaratıcılığı veya efendilik bizde kalsın yaratıcı yardımcılığı konuşmaya başladı. Sanatçıların ve mühendislerin doğal bir davranış şekli olarak yaratıcılığa sahip olduğu söylenir. Yani istemeseler de yaratırlar.

Bir süredir hoş bir aşmışlık gözlüyorum kendisinde. O salt sert seksten hoşlandığını düşündüğüm kadın gitti, yerine tamamen kendisini teslim etmiş bir kadın, azgın bir köle geldi. Artık sınırlarının ne olduğunu da çok netleştiremiyorum. Sanırım kendi BDSM'sini de keşfetmeye, veya belki de BDSM'sini yaratmaya başladı... Ama bu hali bana hizmet etmek midir, evet, doğrusu bu gelişmeyi çok sevdim.

Bu tür sonuçlara aslında oldukça nesnel şeylerden yola çıkarak ulaştım. Bir tanesi benim aklıma gelmedik (aslında bilinmekle birlikte) bir oyuncağı bana aitlik için içinde kendi teklifi ile taşıması ve hatta bunu hazırlaması oldu. Aslında bu "vaginal beads" veya "luna balls" denilen türde vajina içi bir oyuncak. Ticari şekli bir ipe dizilmiş iki toptan oluşuyor. Aslında biz ticari tipini değil, DIY tipini, yani kendi yaptığı şeklini kullanıyoruz, üstelik iki topla da sınırlı değil :-) Benim basitçe bir kolaylık önerimle daha da kullanışlı oldu açıkçası.


Ortası delik bir boncuk, bir top nasıl bir ipe dizilir de tek tarafından sap olarak kullanılabilir? Kolayı var, tepesine küçük bir boncuk daha koyarsınız ve şekildeki hale getirirsiniz. Sonra kaç topunuz varsa dizin artık.

Gece uyurken gündüz iş hayatında, efendi nerede istediyse orada. Açıkçası içeride bu tür bir aracı tutmak zor zannederdim. Kadınların bir bölümünün (bu ölçüde olmasa da) benzer şekilde "tampon" kullandıkları bana hatırlatıldı. Nedense hiç aklıma gelmezdi. Eşim de şimdiye kadarki bütün partner ve kız arkadaşlarım da (çoook mazide) hep ped kullanmıştır.. Suç bende mi yani şimdi? :-) Öğrendim ki günlük hayatta da böyle şeylerle gezilebilirmiş. Günlük hayatta benim "efendiyi hatırlatıcı" olarak her zaman düşünebileceğim birşey oldu. Gündelik hayat hatırlatıcılarından bir keşfim de bilek tasması oldu. Pantolon veya çizme giydiği günlerde bana ait olan birşeyi taşıması güzel, ama daha da güzeli bunu ne zaman takıp ne zaman takmayacağına benim karar vermem tabi. Bu vajinal top için de geçerli.

Beni asıl şaşırtan şey Melis'in vajinal oyuncağını benim emrim falan da olmadan, direkt hediye olarak anal yoldan da denemesi ve bunu görüntüleyen bir videoyu da bana göndermesi oldu. Aklıma bile gelmezdi iki üç cm çaplı topları arkasından içeri alacağı... Videoyu falan burada paylaşacağımı sanıyorsanız çok beklersiniz... Kimsenin isteği dışında birşey paylaşılmıyor burada... :-)

3 Ocak 2013 Perşembe

Takım Çantasındaki Ne, Ne İşe Yarar?

Bazı okurlarım bu "takım çantası" içeriğini, hatta ifadesini bile korkutucu bulmuş (Hatta kölem Melis dahi), bazıları ise bunlarla yapılacaklar konusuda da yazmamı istemişler (bir yorumda belirtildiği ve bana e-mail ile iletildiği üzere). Geçenlerde bir gazete haberi okudum, sevgilisini öldüren (veya öldürmeye niyetli) bir caninin otel odasındaki çantasında "koli bandı, falçata" falan bulmuşar. "Ammman Allahım!" dedim, "birileri bizi bunlarda bulsa bize de cani derler mi acaba" diye aklımdan geçti. O blog yazım şuradadır (lütfen okuduktan sonra geriye dönmeyi unutmayın, yeni pencerede açılacak): http://bdsmatolyesi.blogspot.com/2012/12/bdsm-efendisinin-takm-cantas.html

Hakikaten bu konuyu biraz açık bıraktığımı hissettim, hepsine olmasa da bazılarına yorum yazacağım. Bunlarda güvenlik çok çok önemli. Eğer efendiyseniz kölenizin sağlığı sizden sorulur. Bedenini, kalbini ve ruhunu nasıl bulduysanız öyle bırakınız. Kölenize rızası dışında yapacağınız her şeyin yasadışı olacağı gibi aynı zamanda insanlık dışı olacağını söylemeye sanırım ki gerek yok. Siz onunla ortak bir eğlence için, hafif garipleşmiş olsa da ruhlarınızın eksik yanlarını birbiri ile tamamlamaya bir araya geliyorsunuz.

Halatlar: El ayak bağlamak için, bunun ötesinde "domuz bağı" tabir edilen sıkma ve asma şekilleri gerçekten tehlikelidir. Kan dolaşımı sorunlarına neden olmaları çok olasıdır. El ve ayaklar için kullanırken dahi dikkatli olunmalı, öyle hemen çıkmamakla birlikte kan dolaşımına engel olmayacak kadar gevşek olmalıdır.

Zincir: Aslında zincirin yapacağını halat da yapar ama zinciri kadın bedeni üzerinde daha dekoratif bulanlar var (benim gibi). Zincir bir bakıma daha iyi, gereğinden fazla sıkma olasılığınız daha az. Zinciri kesinlikle partnerinzi bir yere askı yapmak için kullanmayın, esnemeyeceği için kırılmalar vb. neden olabilir.

Hem halat hem zincir için: Kesinlikle boyunda kullanılmamalıdır.

Kilitli zincir baklaları: Bunlar adı gibi kilitlemek için değil, gerektiğinde zinciri acil olarak çıkarabilmek içindir. Zincir üzerinde kritik yerlere konulur, partneriniz bir rahatsızlık duyarsa veya safeword kullanırsa derhal buralardan sökmelisiniz. Dikkat: Baklalar çıkarıldığında zincirin diğer bölümlerinin daha fazla sıkmasına neden olmamalıdır. Zeki olunuz...

Kablo bağı (Zip tie): Artık kelepçe yerine de kullanılıyor, eğer çok sıkmazsanız ve hassas yerlerde kullanmazsanız emniyetli olduğu söylenebilir. Kötü bir yanı, elle sökemezsiniz, kesmek için yankeskiye ihtiyacınız var.

Büyük yan keski ve falçata: Gerektiğinde veya acil bir durumda ipleri ve kablo bağlarını kesebilmek içindir. Bunu paniğe kapılmadan yapmanız gerekir, yoksa partnerinize zarar verebilirsiniz. Falçatayı kesinlikle dibine kadar açmayın, kesebilecek kadar açın yeter. Falçata bıçak değildir.

Metal halka: Bu basit aksasuarın ne kadar kullanışlı olabileceğini bilseniz hayrete düşersiniz. Saça geçirilip kablo bağı ile sıkılarak estetik bir görüntü verebilir, kontrolü de size verir. Özellikle oral seks sırasında her iki tarafı da sevindirir :-) Ancak kesinlikle buradan bir yere bağlamayın, boyun hassassır. Tutacaksanız elinizle tutun. Diğer bir kullanım yeri de ağzı açık tutmaktır, gag topu yerine kullanılabilir ama partnerinizin diş ve ağız yapısı buna uygun olmalı.

Koli bandı: Bu bant hava geçirmez olduğundan dikkatli kullanılmalı, kesinlikle ağız burun kapatmak için kullanılmamalıdır. En güzel uygulama yeri iki bileği (hatta dört bileği) birbirine bantlamaktır. Sökülürken biraz acıtabilir ama genellikle kadınlar bu duruma ağdadan alışıktır. Saçlara bulaştırmayın partnerinizin kısa saçla dolaşmasına neden olabilirsiniz.

Badana naylonu: Aslında bu naylon salon fantezilerinizi uyguladığınızda halınızı partnerinizin üzerinde uygulayacağınız yağlı, pastalı, kremalı, ballı malzemelerden korumak içindir. Ancak eğer partneriniz isterse, bedenini çepeçevre sarmak için de kullanılabilir, bu durumda koli bantları için de yer bulmuş olursunuz. Ancak bunun içindeyken partneriniz bir gülme krizine veya paniğe girerse çabuk çözebilmek gerekir. Öyle deli bağlar gibi bağlamayın!

Streç film: Eğlenceli bir malzemedir, özellikle şeffaf oluşu beden rengini gizlemez. Tight (Tayt) bir giysi gibi sütyen, kilot bölgelerine kısmen uygulayabilirsiniz. Yüze uygulamayın, bu şekilde uygulanmasının tadı tuzu olmadığı gibi, nefes alışverişe de engel olabilir. Eğer mutlaka başa da uygulamak isteniyorsa her şeyde olduğu gibi partnerinizin rızası ile ve ağız/burun kısımları kapatılmadan uygulanmalıdır. Açabilmeniz için makas bulundurun, gereksiz yere falçata ile tehlike yaratmayın.

İlkyardım çantası: BDSM doğru ve bilinçli yapılıyorsa araç kullanmak kadar tehlikelidir. Ehliyetsiz bir çaylak direksiyon başına geçtiğinde çevresi için ne kadar tehlike oluşturuyorsa BDSM de o kadar tehlike yaratabilir. Umarım kimsenin başına gelmez ama her araçta bulunması zorunlu çanta BDSM sırasında da aynı niyetle bulundurulmalıdır.

Tasma: BDSM klasiklerindendir, el bileklikleri, boyun tasması BDSM için sembolik ve güçlü anlamlar taşır. Gevşek olarak bağlanmalı, kesinlikle bir yere askı için kullanılmamalıdır.

Pinpon topu: Bu sözsüz bir safeword'dür. Partnerinizin eline verilir, bıraktığında kesinlikle durmalı ve sorunu çözmelisiniz.

Prezervatif: 18 yaşın üstündekilere sanırım bunu anlatmaya gerek yok. Kalitelisini doğru olarak kullanın diyeceğim, bir de erkeklere kullanılmışını tam imha etmeleri gerektiğini...

Mandal: Abartmadığınız durumlar için hoş bir uyarım aracıdır. Eğer partneriniz hoşlamıyorsa kesinlikle genital bölgelerde veya meme bölgesinde kullanmayın. Hoşlanıyorsa, artık size kalmış.

Battal boy çöp torbası: Çöpler için, ortada bırakmayın... Ayrıca isterseniz parterinizin bel altını içine sokmak için kullanabilirsiniz. Bir elektrikli süpürge ile vakumlayarak eğlenceli bir oyun yapabilirsiniz. Ancak kesinlikle kafaya geçirmeyin.

Çamaşır teli: Bunun adı tel olsa bile aslında plastik kaplı kolay kayan bir iptir. Partnerinizin ayak bileklerini kısa olarak birbirine bağlayıp küçük adımlar ile yürütebilirsiniz, tabi partneriz aşağılanmaktan hoşlanıyorsa. Partnerinizin göğüslerini yağlayıp bununla sıkıp çıkartmanız masaj etkisi bile yaratabilir.

Kola, çikolata sosu, toprak, zeytinyağı, un:  Partneriniz kirletilmekten hoşlanıyorsa bu malzemeler en iyi ve en zararsız kirleticilerdir. Toprak içinde kesici taş, kabuk, çivi vb. olmamasına dikkat edin. Her ne kadar bazı okurlarım "nimetle oyun olmaz" diyeceklerdir ama olsun, onlar da ruhumuzu doyuracaktır.

Mumlar ve çakmak: Klasik bir BDSM malzemesidir. Çakmağı kesinlikle beden üzerinde denemeyin, o mumları yakmak için. Mumları emniyetli bir mesafeden kullanın, saçlara yaklaştırmayın. Parafini kesinlikle yüze damlatmayın.

Mama şırıngası, 20ml enjektör ve hava hortumu: Mama şırın,gaları en iri boyuttaki enjektörlerdir. Bunları pistonlarını çıkartarak vakum aracı olarak kullanabilirsiniz. Biri ile diğerini ince akvaryum hava hortumu ile çekerek emme yapabilirsiniz. Bununla yapacağınız emme anneannelerimizden kalan fincan çekmeden fazla değildir. Büyük ile küçlüğü çekerseniz biraz acıtabilir. Memeler ve klitoriste kullanmadan önce partnerinizin onayını alın, dur dediği yerde durun, zira göğüslerde geçici iz bırakabilir, ölçüsüz asılırsanız ve uzun kullanırsanız kalıcı deformasyona da neden olabilir. Biraz vazelin bunları daha kullanışlı hale getirebilir.