Bu yıllar ne kadar hızlı geçiyor böyle. Hani yaşlanmasak umurumda olmayacak.
Gelmiş geçmiş bütün kölelerime (fiilen ve gıyaben) ve blog takipçilerime mutlu güzel bir yıl dilerim.
31 Aralık 2017 Pazar
28 Kasım 2017 Salı
BDSM ve Ağız Bakımı
"Bu adam bir süredir yazmıyor, bu işi unuttu herhalde, baksana ağız bakımı falan, Watsons takılıyor" diye düşünen varsa şimdiye kadar neden yazmadım dediğim bir konu olduğunu belirteyim.
Yok, öyle oral için ağız temizliği falan değil. Tamam oral için ağzı, anal için kıçı temiz olacak, öyle her yere sokmam ben aleti, ama demem o değil.
Diş fırçalarının sapı gerçekten çok uygun bedene girmeye, yuvarlanmış esnek, steril, yeterli uzunlukta. Fırça kısmı yeterince uyarıcı. Ancak bir de diş macunu konusu var ki, adeta çıldırtır, taze zencefil bile o kadar o kadar olamamıştır (Birden fazla tecrübe ile sabit). Ancak öğrendiğim şudur ki, her marka herkese uymaz ama uyduğunda ciyaklamalar tadından yenmez :-)
Önce hafif ince bir tabaka ile başlanır hanımefendinin vajinasına. "Lütfeeen, yanıyooor" sinyali alındığında bir tur ıslak mendil ile temizlenir, hava ile irtibat acayip bir serinlik getirir. Bir süre daha devam eder etkisi, beklenir. Alerijk bir durum olmadğından emin olununca köleye şöyle bir sert bakılır. Asıl etki ikinci dalgada olur, bu sefer bolca sürülür ve hatta parmakla içeriye, klitorise falan taşıra taşıra... Köle ne hissedeceğini artık bilmektedir, genellikle birkaç defa yutkunur, öncekine göre uzunca kalacağını hata tekrar tekrar takviye yapılacağını bilir çünkü. Eğer efendi Sabri ise anal'a da çalışılacağını bilirler.
Diş macunu yalnız başına bir işe yaramaz, diş hekimleri hep söylerler. "Asıl etki diş fırçasının yapacağı mekanik etkidir" derler. Evet tecrübe ile sabit diş fırçasının önce sapı deliği esneterek hafifçe içeri girer. Çıkış ve girişler sonrasında artık bir süre sonra çok da fark edilmez olunca artık sıra fırça kısmının girebileceği düzeye gelmiştir. Arada temizlemekte yarar olduğunu söylemem sanırım ki gerekmeyecektir, her yeni başlangıç yeni bir heyecandır.
Burada artık lastik (lateks prezervatif) takıp diş fırçasına eşlik etmeye sıra gelmiştir, ama burada efendinin serbest girişi asla denememesi önemli. Diş macunu anti-spermisit olmadığı gibi kölenin iki bacağını iki tarafa gerip içine dalmak gibi bir sorumluluğu taşımaktadır, bunu canı istemelidir, diş macunu bu konuda caydırıcı olmamalıdır.
Bir süre sonra köleniz bütün tüpü içine sıksanız hissetmeyecek hale gelecektir.Burada biraz teknolojiye ihtiyaç olacaktır: Elektrikli diş fırçası...
Başlangıç için klitoriste o fırçanın titreşimi köleyi baştan çıkaracaktır ama genişliğine uygun fırça olduğunda efendi ile kölenin bütün halinde bir eğlence aracı olacaktır. Bundan sonrasını blog okurlarının hayal gücüne bırakmayı tercih ediyorum. Yalnız uyarmakta yarar var ki; kendinizi kaptırıp macun tüpünün kapaksız olan tarafını asla içeri sokmaya çalışmayın, sivri kenarları tehlikelidir.
Yok, öyle oral için ağız temizliği falan değil. Tamam oral için ağzı, anal için kıçı temiz olacak, öyle her yere sokmam ben aleti, ama demem o değil.
Diş fırçalarının sapı gerçekten çok uygun bedene girmeye, yuvarlanmış esnek, steril, yeterli uzunlukta. Fırça kısmı yeterince uyarıcı. Ancak bir de diş macunu konusu var ki, adeta çıldırtır, taze zencefil bile o kadar o kadar olamamıştır (Birden fazla tecrübe ile sabit). Ancak öğrendiğim şudur ki, her marka herkese uymaz ama uyduğunda ciyaklamalar tadından yenmez :-)
Önce hafif ince bir tabaka ile başlanır hanımefendinin vajinasına. "Lütfeeen, yanıyooor" sinyali alındığında bir tur ıslak mendil ile temizlenir, hava ile irtibat acayip bir serinlik getirir. Bir süre daha devam eder etkisi, beklenir. Alerijk bir durum olmadğından emin olununca köleye şöyle bir sert bakılır. Asıl etki ikinci dalgada olur, bu sefer bolca sürülür ve hatta parmakla içeriye, klitorise falan taşıra taşıra... Köle ne hissedeceğini artık bilmektedir, genellikle birkaç defa yutkunur, öncekine göre uzunca kalacağını hata tekrar tekrar takviye yapılacağını bilir çünkü. Eğer efendi Sabri ise anal'a da çalışılacağını bilirler.
Diş macunu yalnız başına bir işe yaramaz, diş hekimleri hep söylerler. "Asıl etki diş fırçasının yapacağı mekanik etkidir" derler. Evet tecrübe ile sabit diş fırçasının önce sapı deliği esneterek hafifçe içeri girer. Çıkış ve girişler sonrasında artık bir süre sonra çok da fark edilmez olunca artık sıra fırça kısmının girebileceği düzeye gelmiştir. Arada temizlemekte yarar olduğunu söylemem sanırım ki gerekmeyecektir, her yeni başlangıç yeni bir heyecandır.
Burada artık lastik (lateks prezervatif) takıp diş fırçasına eşlik etmeye sıra gelmiştir, ama burada efendinin serbest girişi asla denememesi önemli. Diş macunu anti-spermisit olmadığı gibi kölenin iki bacağını iki tarafa gerip içine dalmak gibi bir sorumluluğu taşımaktadır, bunu canı istemelidir, diş macunu bu konuda caydırıcı olmamalıdır.
Bir süre sonra köleniz bütün tüpü içine sıksanız hissetmeyecek hale gelecektir.Burada biraz teknolojiye ihtiyaç olacaktır: Elektrikli diş fırçası...
Başlangıç için klitoriste o fırçanın titreşimi köleyi baştan çıkaracaktır ama genişliğine uygun fırça olduğunda efendi ile kölenin bütün halinde bir eğlence aracı olacaktır. Bundan sonrasını blog okurlarının hayal gücüne bırakmayı tercih ediyorum. Yalnız uyarmakta yarar var ki; kendinizi kaptırıp macun tüpünün kapaksız olan tarafını asla içeri sokmaya çalışmayın, sivri kenarları tehlikelidir.
9 Kasım 2017 Perşembe
Çıplak Savunmasızlık
Bir efendinin karşısında her dediğini yapmak üzere emirlerini beklemek, cinsellikle direkt ilişki kurmadan karşısında çırılçıplak durabilmek. Ama nedense (!) cinsel olarak sonuna kadar (kimisinin deyişiyle "feci şekilde", kimisinin deyişiyle "boku çıkana kadar") kullanılmak cazip geliyor kölelerime. İlk buluşmada dahi aşağıdaki emirlerimin yadırgandığını görmedim henüz;
- Yüzünü duvara dön ve bacaklarını omuz hizasında aç
- Külotunu ve sutyenini görmek istemiyorum, çıkart onları
- Sana ne yaparsam yap, ne kadar kapamak istesen de gözlerini gözümden ayırmayacaksın
Çok klişe gelebilir ama cinsel uyarımın koşulsuzlaştığı bir konumdur BDSM. Bir sub için ilk defa yapıldığında rahatlatıcı bir etkiye sahip olmakla birlikte endişeyi ve heyecanı birlikte taşımayı sağlar.
Biraz kaşarlanıldığında "yapamazsın ki" dedirtip efendiyi kontrollü şekilde azdırmayı öğretir. Ama her durumda efendinin iki dudağının, beyin kıvrımlarının arasından çıkacak şeylerin uygulayıcısı olmanın zevkine erdirir.
- Yüzünü duvara dön ve bacaklarını omuz hizasında aç
- Külotunu ve sutyenini görmek istemiyorum, çıkart onları
- Sana ne yaparsam yap, ne kadar kapamak istesen de gözlerini gözümden ayırmayacaksın
Çok klişe gelebilir ama cinsel uyarımın koşulsuzlaştığı bir konumdur BDSM. Bir sub için ilk defa yapıldığında rahatlatıcı bir etkiye sahip olmakla birlikte endişeyi ve heyecanı birlikte taşımayı sağlar.
Biraz kaşarlanıldığında "yapamazsın ki" dedirtip efendiyi kontrollü şekilde azdırmayı öğretir. Ama her durumda efendinin iki dudağının, beyin kıvrımlarının arasından çıkacak şeylerin uygulayıcısı olmanın zevkine erdirir.
17 Eylül 2017 Pazar
Garip Şeyler Yapmak
Pek çok kişinin heyecanlı bulmasına karşılık eylemlerini garipsediği, sadece "efendinin bir bildiği vardır, ona uyayım" düşüncesi ile katıldığı "acayip ve garip" bir şeydir BDSM.
Aday bir kölenin genellikle "ben ne yapıyorum burada?" diyebileceği ama hissettikten sonra "su çok güzel hadi gelsene" diyebileceği bir şeydir.
B-Peki bir aday kölenin bu işten zevk alabilmesi için neler gereklidir? Nasıl olması gereklidir? Bu konuda istatistiksel bazı "reel" ölçütler çıkarabilmiş olarak düşünüyorum kendimi.
Öncelikle cinselliği yaşamış olması gerekiyor. Bunu bir cinsellik girişi olarak yaşamanın çok sağlıklı olmadığını defalarca defalarca gördüm, her seferinde yanılabiliyor olabilir miyim diye düşündüm, toleranslı oldum ama her seferinde haklı çıktım. Evet...
(1) Cinsel deneyim gerekiyor, bakire bir köle olamaz. Her ne kadar anal ilişkileri olmuş olsa da..
-----
Yaş, evet, 18 yasal bir sınırdır ama bu makul bir yaş mı? Tecrübeler gösteriyor ki Türkiye'de 18'inde cinselliği yaşayamamış çok kişi var, hele ele BDSM'ye varmaya daha da 8-10 yıl lazım.. Bunun için yaş sınırımı koydum.
(2) Evet, yaşın (Türkiye koşullarında) en az 26-28 olması gerekiyor. Bunun altındakiler lütfen kusura bakmasın, onlar da çok değerli birer insan ama BDSM biraz daha "kart" olmayı, belki umarsızlık gerekliliği nedeniyle gerektiriyor.
-----
Alternatif bazı cinsel ilişki modellerini denememiş olmak cinselliği sadece bir zaman kesidi içinde penis ile vajina arasında sinirsel uyarım olarak görmek BDSM için yeterli olmuyor. Biraz cesur olmuşluk, biraz fantezi yapmışlık gerekli. Belki birden fazla eş ile (farklı zamanda da olsa), belki bir hemcinsin ile, veya en azından anal ilişki olarak "farklı ve alışılmamış" bir şeyler yapmış olmak, bunlar BDSM formunda olmamış olsa bile gerekli.
(3) Daha önce cinsel rutinden (vanilya ilişki) farklı bir şeyler denemiş, en azından sürekli hayal ediyor olmak, fantezilerini bunlar çerçevesinde kurmak gerekli. BDSM için ön önemli motivatör ve gerçekleştiricilerden biri istek ve koşulsuz ilgidir.
-----
Acayiplik arayışı, gizli de olsa olmazsa olmaz... Çünkü bu şekildeki fikirlerin eyleme geçebilmeleri tarafların bunların yapılabileceğine ilişkin kesin kabulleri üzerine kurulu. Eğer bunlar garip şeyler olarak algılanacaksa hayata geçmeleri hiç bir zaman mümkün olmayacaktır.
(4) Eğer olacakların anormal olduğuna dair fikirlerinize daima boyun eğecekseniz ve bunların aşılmasının partnerin anlayışı ile olacağını düşünüyorsanız şansınızı çok azaltmış olursunuz, eğer bir sub (köle) olacaksanız dahi bunları normal kabul etmeniz kaçınılmaz bir şarttır.
-----
Beni köle kabulüm için en makul olan şartların bunlar olduğuna artık daha eminim. Kurbağa öperek prens çıkmasını bekleyen kızlardan farklı olarak artık kurbağa öpmek için bazı şartların makul olduğuna kanaat getirebildiğimi düşünüyorum.
Aday bir kölenin genellikle "ben ne yapıyorum burada?" diyebileceği ama hissettikten sonra "su çok güzel hadi gelsene" diyebileceği bir şeydir.
B-Peki bir aday kölenin bu işten zevk alabilmesi için neler gereklidir? Nasıl olması gereklidir? Bu konuda istatistiksel bazı "reel" ölçütler çıkarabilmiş olarak düşünüyorum kendimi.
Öncelikle cinselliği yaşamış olması gerekiyor. Bunu bir cinsellik girişi olarak yaşamanın çok sağlıklı olmadığını defalarca defalarca gördüm, her seferinde yanılabiliyor olabilir miyim diye düşündüm, toleranslı oldum ama her seferinde haklı çıktım. Evet...
(1) Cinsel deneyim gerekiyor, bakire bir köle olamaz. Her ne kadar anal ilişkileri olmuş olsa da..
-----
Yaş, evet, 18 yasal bir sınırdır ama bu makul bir yaş mı? Tecrübeler gösteriyor ki Türkiye'de 18'inde cinselliği yaşayamamış çok kişi var, hele ele BDSM'ye varmaya daha da 8-10 yıl lazım.. Bunun için yaş sınırımı koydum.
(2) Evet, yaşın (Türkiye koşullarında) en az 26-28 olması gerekiyor. Bunun altındakiler lütfen kusura bakmasın, onlar da çok değerli birer insan ama BDSM biraz daha "kart" olmayı, belki umarsızlık gerekliliği nedeniyle gerektiriyor.
-----
Alternatif bazı cinsel ilişki modellerini denememiş olmak cinselliği sadece bir zaman kesidi içinde penis ile vajina arasında sinirsel uyarım olarak görmek BDSM için yeterli olmuyor. Biraz cesur olmuşluk, biraz fantezi yapmışlık gerekli. Belki birden fazla eş ile (farklı zamanda da olsa), belki bir hemcinsin ile, veya en azından anal ilişki olarak "farklı ve alışılmamış" bir şeyler yapmış olmak, bunlar BDSM formunda olmamış olsa bile gerekli.
(3) Daha önce cinsel rutinden (vanilya ilişki) farklı bir şeyler denemiş, en azından sürekli hayal ediyor olmak, fantezilerini bunlar çerçevesinde kurmak gerekli. BDSM için ön önemli motivatör ve gerçekleştiricilerden biri istek ve koşulsuz ilgidir.
-----
Acayiplik arayışı, gizli de olsa olmazsa olmaz... Çünkü bu şekildeki fikirlerin eyleme geçebilmeleri tarafların bunların yapılabileceğine ilişkin kesin kabulleri üzerine kurulu. Eğer bunlar garip şeyler olarak algılanacaksa hayata geçmeleri hiç bir zaman mümkün olmayacaktır.
(4) Eğer olacakların anormal olduğuna dair fikirlerinize daima boyun eğecekseniz ve bunların aşılmasının partnerin anlayışı ile olacağını düşünüyorsanız şansınızı çok azaltmış olursunuz, eğer bir sub (köle) olacaksanız dahi bunları normal kabul etmeniz kaçınılmaz bir şarttır.
-----
Beni köle kabulüm için en makul olan şartların bunlar olduğuna artık daha eminim. Kurbağa öperek prens çıkmasını bekleyen kızlardan farklı olarak artık kurbağa öpmek için bazı şartların makul olduğuna kanaat getirebildiğimi düşünüyorum.
26 Nisan 2017 Çarşamba
Emir Vermenin Dayanılmaz Lezzeti
Bir emir vermek, koşulsuz olarak yerine getirildiğini görmek, sadece o bedenin değil, onun kontrolünün de size ait olması hissini verir. Bir yemek yemeğe benzer emir ve itaat oyunu. Her emirle ondan bir çatal alırsınız, yavaş yavaş acele etmeden. Emrin yerine getirildiğini görmek ise o lezzeti dilinin ucunda, onu çiğnerken ve boğazından aşağı kayıp giderken hissetmeye benzer.
Zor olanı veya göreceli olanı istediğinizde gösterilen çaba size efendiliğinizi hatırlatır. Mesela zaten açık olan bacaklarını daha da açmasını istediğinizde muhtemelen sınırda olacaktır ama yeterli olması için gösterilen çaba buradaki lezzetli meyvedir, ister başarılı olsun isterse sırf çabadan ibaret kalsın. Onu, sürekli olmaya zorlandığı hanımefendi kalıplarının dışına çıkmaya zorladığınızda onu bir araç gibi görmeye başlayabilirsiniz artık. O bu özgürlüğün tadını aldığında emirleriniz ona bir hediye gibi gelmeye başlayacaktır. Size ise bu lezzetlendikçe lezzetlenen yemeği yemek kalacaktır. Ama sofra adabına uymak koşulu ile;
Zor olanı veya göreceli olanı istediğinizde gösterilen çaba size efendiliğinizi hatırlatır. Mesela zaten açık olan bacaklarını daha da açmasını istediğinizde muhtemelen sınırda olacaktır ama yeterli olması için gösterilen çaba buradaki lezzetli meyvedir, ister başarılı olsun isterse sırf çabadan ibaret kalsın. Onu, sürekli olmaya zorlandığı hanımefendi kalıplarının dışına çıkmaya zorladığınızda onu bir araç gibi görmeye başlayabilirsiniz artık. O bu özgürlüğün tadını aldığında emirleriniz ona bir hediye gibi gelmeye başlayacaktır. Size ise bu lezzetlendikçe lezzetlenen yemeği yemek kalacaktır. Ama sofra adabına uymak koşulu ile;
- Ağzınızı şapırdatmadan
- İmkansızı istemeden
- Onun ne hissettiğini sürekli dikkate alarak
- Arada adabına uygun ceza vererek
- Arada bir ödülünü vererek
21 Nisan 2017 Cuma
Emir Almanın Dayanılmaz Hafifliği
Ben çoğu sub kadının bu nedenle sub olmayı tercih ettiğini düşünüyorum. Özellikle cinsellik konusunda sorumluluğu ve atılacak adımları karşı tarafa yıkmak (!) işin stresinden kurtarıyor.
Başka bir deyişle; "Sen ne istiyorsan yap, günahı sende...". Biraz doktora kendini emanet etmeye benziyor. Güvendikten sonrası kolay iki taraf için de. Master, efendiliğine şüphe düşürmemek için dengeli gider, sub yapacağı her şeyin, kendisi ile ilgisi olmadığını düşünür...
ve tabi olaylar gelişir...
Efendinin sesi (ES): Köşeye git duvara yüzünü dön, ellerini kaldırıp duvara daya, öyle duracaksın...
Sub'ın iç ses (SİS): Nasıl olsa herkesin yapabileceği bir şey bu, yapalım bari...
ES: Külodunu indir..
SİS: E ne olmuş ki? Üzerimde eteğim var.
ES: Arala bacaklarını..
SİS: Evet bu da güzel... Havadar..
ES: Biraz yukarı çek,
SİS: Evet bana mini yakışıyor zaten..
Sonrasında hassas bir dokunuşla tutulan ve birden bırakılan nefes. Hızlanan kalp atışları... SİS: "Efendimm, lütfen, ne uygun görürseniz onu yapın ama evet, evet orası."
ES: Sus çok konuşuyorsun..
SİS: Mmmm, mmm, bööyle iyimiii?
Sütyen düşer...
ES: Önünü bana dön ve ellerini ensende bağla...
SİS: Ama bu kadarı fazla değil mi?
Poposunda patlayan bir şaplak ile kendine gelir.
SİS: Ayyy, çok acıdı ama değdi... Emredersiniz efendim, derhal.
Bu kadar mı kolay olabilirdi? Evet aslında bu kadar kolay.
Başka bir deyişle; "Sen ne istiyorsan yap, günahı sende...". Biraz doktora kendini emanet etmeye benziyor. Güvendikten sonrası kolay iki taraf için de. Master, efendiliğine şüphe düşürmemek için dengeli gider, sub yapacağı her şeyin, kendisi ile ilgisi olmadığını düşünür...
ve tabi olaylar gelişir...
Efendinin sesi (ES): Köşeye git duvara yüzünü dön, ellerini kaldırıp duvara daya, öyle duracaksın...
Sub'ın iç ses (SİS): Nasıl olsa herkesin yapabileceği bir şey bu, yapalım bari...
ES: Külodunu indir..
SİS: E ne olmuş ki? Üzerimde eteğim var.
ES: Arala bacaklarını..
SİS: Evet bu da güzel... Havadar..
ES: Biraz yukarı çek,
SİS: Evet bana mini yakışıyor zaten..
Sonrasında hassas bir dokunuşla tutulan ve birden bırakılan nefes. Hızlanan kalp atışları... SİS: "Efendimm, lütfen, ne uygun görürseniz onu yapın ama evet, evet orası."
ES: Sus çok konuşuyorsun..
SİS: Mmmm, mmm, bööyle iyimiii?
Sütyen düşer...
ES: Önünü bana dön ve ellerini ensende bağla...
SİS: Ama bu kadarı fazla değil mi?
Poposunda patlayan bir şaplak ile kendine gelir.
SİS: Ayyy, çok acıdı ama değdi... Emredersiniz efendim, derhal.
Bu kadar mı kolay olabilirdi? Evet aslında bu kadar kolay.
Etiketler:
BDSM felsefesi,
BDSM Oyunu,
cinsellik,
Efendi,
Kölelik
10 Nisan 2017 Pazartesi
Gor Köle pozisyonları
Gor hikayesinin bir gerçeği var. BDSM ve köleliğin lezzetli derinliklerine inebilmiş olması.
Tower duruşunun eller arkada bağlı şekli. Bu duruş bana daha cazip göründü düz olanına göre.
Ellerin duruşu yukarıyı, muhtemelen efendinin istikametini gösteriyor. Bu duruşun biraz farklı gibi görünen ama tamamen farklı bir algıya yönelik halini ayrıca göreceğiz.
Bu pozisyon aslında sıralamada buradan önce yer alması gereken bir pozisyon. Bu pozisyonun olmazsa olmazı ayakların duruşu. Resimde ayaklar tesadüfen üst üste atılmış değil. Pozisyonun özünün bir parçası ayakların böyle duruşu.
Aynı zmanda konforsuz bir yatış pozisyonu olması nedeniyle bir cezalandırma duruşudur.
Bu duruşu sanki yukarıda gördüm diyorsanız, Obeisance 2 olan pozisyona benzediğini söylemek mümkün, ellerin duruşu farklı. Önceki Obeisance duruşundakinden farklı olarak aşağı salınarak tamamen teslim olmuş bir beden görüntüsüne odaklanmış.
Eller bedenden uzaklaştırılmış halde olduğu için beden üzerinde efendinin yapacağı herhangi bir müdahaleye de izin verir. Özellikle tasmanın takılması için uygun bir pozisyondur, bundan dolayı Tasma pozisyonu (Collar Position) olarak da bilinir.
Ellerin ensede arkada bağlanmış olması, ayakların bir omuz genişliğinde açılmış olması duruşun olmazsa olmaz kriterlerindendir.
Kolların içeriye doğru toplanmış olması pozisyonun "Obeisance" pozisyonundan önemli bir farklılığıdır, zira vücudun üst kısmının yerden bir miktar yukarıda kalmasını sağlar.
Bacakların olabildiğince açık olması, vajinal müdahalelere olanak sağlar. Bu açıklık genellikle resimdeki mankenin aralığından daha fazladır.
Tipik dört ayak üzeri duruştur. Evcil hayvan fantezileri ile ilişkisi olduğunu düşünmekle beraber bir emekleme duruşu oluşu doğallık katmaktadır.
Pozisyonun cazibesi sanırım kalça ve vaijna hizasının işlevsel bir yükseklikte bulunmasıdır. Kölenin hem anal hem de doggy vajinal kullanımları için uygundur.
Özellikle efendiyi görmeyi engellediği ve vajinal/anal kullanıma uygun olduğu için birden fazla efendinin olduğu, orta malı gösterileri için uygundur.
O kadar ki, hayal gücününü bile esir almış, kendisinden başka bir hayale neredeyse yer bırakmıyor.
Bu yazıda sık bilinen Gor köle pozisyonlarını, benim için ifade ettiği anlam ile yorumlayacağım. Gariptir ama pozisyonlardan bazıları egzotik bir dilde anlatılırken bazıları da doğrudan İngilizce verilmiş gitmiş. Genelde yayınlandığı halini temel alacağım.
Köle duruşlarının ortak bir yanı varsa o, emre amade olunuşudur. Bir soru varsa o da "hangi emre?" amade olunduğudur. Gor efendileri pek de konuşmayı sevmiyor olmalı ki duruşun adını söylemeleri kölenin o duruşu alması için yeterli görünmüş Norman amcamıza.
Pozisyonlardaki canlı manken Krista, kendisinden izin istedim figürleri yayınlamak için ben izin beklerken o daha da fazlasını, kendi resimlerinin linkini verdi. Bu konu ile ilgili detaylara www.goreancampus.com adresinden erişebilirsiniz.
Bu site Second Life içinde böyle bir hayat formunda olsa da mankenimiz gerçek.
Bu yazıda sık bilinen Gor köle pozisyonlarını, benim için ifade ettiği anlam ile yorumlayacağım. Gariptir ama pozisyonlardan bazıları egzotik bir dilde anlatılırken bazıları da doğrudan İngilizce verilmiş gitmiş. Genelde yayınlandığı halini temel alacağım.
Köle duruşlarının ortak bir yanı varsa o, emre amade olunuşudur. Bir soru varsa o da "hangi emre?" amade olunduğudur. Gor efendileri pek de konuşmayı sevmiyor olmalı ki duruşun adını söylemeleri kölenin o duruşu alması için yeterli görünmüş Norman amcamıza.
Pozisyonlardaki canlı manken Krista, kendisinden izin istedim figürleri yayınlamak için ben izin beklerken o daha da fazlasını, kendi resimlerinin linkini verdi. Bu konu ile ilgili detaylara www.goreancampus.com adresinden erişebilirsiniz.
Bu site Second Life içinde böyle bir hayat formunda olsa da mankenimiz gerçek.
NADU
Nadu biraz uzak doğu kültüründen esinlenmiş duruşlardan biri. Yogilerin duruşlarına veya Japon kültüründeki dizüstü oturuşlarına benziyor.
Resimde olduğundan farklı olarak eller dizlere konulmuş değil de yukarı, efendiye bakar şekilde avuçlar açık durası daha uygun.
Nadu'nun kelepçe duruşu şeklidir. Eller iple, zincirle bağlı veya kelepçeli olabilir ama bunlara ihtiyaç olmadan kölenin efendisinin sanal bağı ile onları arkasında tutuyor olması teslimiyet için daha uygundur.
Tower (İng. Kule) duruşunun neden bu ismi aldığını sormayın lütfen. Bu duruş yine uzak doğu savaş sanatlarında ayakların üzerine dikili olarak durulan "Kiza"duruşuna benziyor.
Tower duruşunun eller arkada bağlı şekli. Bu duruş bana daha cazip göründü düz olanına göre.
OBEISANCE
Her ne kadar bildiğimiz secdeye benzese de çeşitli kültürlerde çeşitli anlamları olan bir duruştur. hürmet ve saygı ifade eder.OBEISANCE 2
Açıkçası önceki Obeisance pozisyonu ile ilgisini ben de çözemedim. Saygıdan, hürmetten çok direkt, "yerde yüz üstü yatış" denilebilir. Vücudun, özellikle hafif bacak açıklığı ile kalça kısmını seksi gösterdiği söylenebilir.Ellerin duruşu yukarıyı, muhtemelen efendinin istikametini gösteriyor. Bu duruşun biraz farklı gibi görünen ama tamamen farklı bir algıya yönelik halini ayrıca göreceğiz.
BARA
Bu pozisyon aslında sıralamada buradan önce yer alması gereken bir pozisyon. Bu pozisyonun olmazsa olmazı ayakların duruşu. Resimde ayaklar tesadüfen üst üste atılmış değil. Pozisyonun özünün bir parçası ayakların böyle duruşu.
Aynı zmanda konforsuz bir yatış pozisyonu olması nedeniyle bir cezalandırma duruşudur.
BELLY
Belly İngilizcede Göbek demek. Duruş göbek üzerine yatış resimden de görüleceği üzere.Bu duruşu sanki yukarıda gördüm diyorsanız, Obeisance 2 olan pozisyona benzediğini söylemek mümkün, ellerin duruşu farklı. Önceki Obeisance duruşundakinden farklı olarak aşağı salınarak tamamen teslim olmuş bir beden görüntüsüne odaklanmış.
SLAVE BOW
Slave Bow, duruşu da eylem öncesi duruşlardan biri. Bu duruşu takiben bir şeylerin geleceği belli ve köle de buna hazır.
Eller vücudu taşıdığı için daha savunmasız bir algı yaratır.
Boyun bütün vücutla birlikte sunulur durumda olması ve bakışların hedefli olmaması efendiye karşı koşulsuz güven işareti oluşturur.
LEADING
Öne eğilme pozisyonudur. Saçların aşağı sarkması ve görüşü kapatması tipi k bir özellik oluşturur. Bu nedenle "Hair" pozisyonu, yani saç pozisyonu da denir.
Resimdeki manken normal daha dik durmaktadır. Pozisyonun normal halinde bel tam olarak 90 derece öne eğilmiş durumdadır.
Ellerin arkada bağlanması da kritik bir niteliktir.
SUBMISSION (Teslimiyet)
Elleri yukarıda tutmanın ne kadar zor olduğunu görmek isterseniz Efendi Sabri'nin bu cezasını tadın derim.Eller bedenden uzaklaştırılmış halde olduğu için beden üzerinde efendinin yapacağı herhangi bir müdahaleye de izin verir. Özellikle tasmanın takılması için uygun bir pozisyondur, bundan dolayı Tasma pozisyonu (Collar Position) olarak da bilinir.
EXAMINATION
Muayene/sınav pozisyonudur. Kölenin bedenini iyi şekilde sergileme biçimidir aynı zamanda. Koltuk altı temizliğinin ve vajinal temizliğinin tam olmasını gerektirir.Ellerin ensede arkada bağlanmış olması, ayakların bir omuz genişliğinde açılmış olması duruşun olmazsa olmaz kriterlerindendir.
KNEEL TO WHIP
Bir ceza pozisyonudur. Özellikle kamçılanmak üzere alınan bir pozisyondur. Yüzü ve bedenin ön kısımlarını muhafaza eder ama sırt ve bel üstü açıklığını sergiler.Kolların içeriye doğru toplanmış olması pozisyonun "Obeisance" pozisyonundan önemli bir farklılığıdır, zira vücudun üst kısmının yerden bir miktar yukarıda kalmasını sağlar.
SULA
Efendinin kendisini kullanması için bir genel sunum pozisyonudur.Bacakların olabildiğince açık olması, vajinal müdahalelere olanak sağlar. Bu açıklık genellikle resimdeki mankenin aralığından daha fazladır.
SULA KI
Belin yerden kaldırılmış olduğu Sula pozisyonudur. Amacı seksüel kullanım için vajinanın efendinin uygun hizasına yükseltilmesidir.
Ayak parmaklarının ucunda yükselmiş ve kasılmış olunan şekli efendi için bir özlemin ve davetin işaretidir.
SHE SLEEN
Tipik dört ayak üzeri duruştur. Evcil hayvan fantezileri ile ilişkisi olduğunu düşünmekle beraber bir emekleme duruşu oluşu doğallık katmaktadır.Pozisyonun cazibesi sanırım kalça ve vaijna hizasının işlevsel bir yükseklikte bulunmasıdır. Kölenin hem anal hem de doggy vajinal kullanımları için uygundur.
SLAVER'S KISS
Hem kullanım hem ceza için uyun bir pozisyondur.Özellikle efendiyi görmeyi engellediği ve vajinal/anal kullanıma uygun olduğu için birden fazla efendinin olduğu, orta malı gösterileri için uygundur.
LESHA
Nadu pozisyonuna çok benzer, neredeyse tek farklılık başın yana çevrilmiş olmasıdır. Bu pozisyonun Nadu'dan tek farkının amacı tasma takılması için başın boynu açık bırakacak şekilde olmasıdır.
WHIP
Basitçe, cezalandırılma ve aşırı uyarılma pozisyonudur. Eller yukarıda efendinin emri ile bir arada tutulabileceği gibi, bir yere asılmış da olabilir.
Köle yeni ise ve eğitimin başında bulunulduğunda "hoş geldin" amaçlı kırbaçlanması için ideal bir pozisyondur, çünkü köleye fazla bir iş bırakmaz.
25 Şubat 2017 Cumartesi
Efendilik, Kölelik ve Maddi İlişkiler
En tehlikeli şeylerdendir dünya malı, insanlar birbirini bile katledebiliyor para için.
Demişler ya "varlığı bir dert, yokluğu yara".
Efendi köle oyunlarında bir enstrüman olabiliyor para. Köle'nin her şeyiyle ait olması kavramını, bütün geliri ve maddi varlığı ile efendiye ait olması bütünlüyor. Köle tarafında istismar edilmenin zevkini, efendi tarafında etinden sütünden her şeyinden yararlanmanın keyfini oluşturabiliyor.
Kölenin maaşını efendisine getirmesini, efendinin onun adına onun ihtiyaçlarını karşılamasını düşünsenize... Deli gibi emek harcanan bir profesyonel yaşamı dolaylı olarak efendiye vakfetmek... Efendisi çatır çatır zevkini çıkarta çıkarta yesin diye ona getirip emeğini teslim etmek. Kölenin aylık kazancının önemli bir yüzdesini her ay efendinin hesabına aktarmak... Her dakika her saniyeyi efendinin keyfine hizmetle geçirmek. Tamamen çıplak, elbiseleri de dahil kaderini onun eline vermek.
Eğer kölenin birikimi varsa bedenini canını emanet ettiği efendiye ömür boyu birikimlerinin, belki binlerce lira belki milyonlarca liranın idaresini vermek çok da anlamsız değil. Hayat bile teslim ediliyorsa.
Açıkçası bunu bir defa Ezgi ile tecrübe ettim ama tadımlık oldu, sağ olsun tereddüt bile etmedi. Sadece denemek içindi, her kuruşu masrafları da üstlenerek iade ettim, ama biliyordum ki iade etmesem hiç fark etmeyecekti ve istesem arabasını bile devredecekti. Bu his bile çok hoş.
Aslında orospuları da bir ölçüde anlamaya başladım böyle bir düşünüşte :-)
Ancak kesin söylüyorum; kesinlikle iyi tanımadığınız birine efendi diye paranızı teslim etmeyin, millet para için neler yapacağını şaşırdı...
Demişler ya "varlığı bir dert, yokluğu yara".
Efendi köle oyunlarında bir enstrüman olabiliyor para. Köle'nin her şeyiyle ait olması kavramını, bütün geliri ve maddi varlığı ile efendiye ait olması bütünlüyor. Köle tarafında istismar edilmenin zevkini, efendi tarafında etinden sütünden her şeyinden yararlanmanın keyfini oluşturabiliyor.
Kölenin maaşını efendisine getirmesini, efendinin onun adına onun ihtiyaçlarını karşılamasını düşünsenize... Deli gibi emek harcanan bir profesyonel yaşamı dolaylı olarak efendiye vakfetmek... Efendisi çatır çatır zevkini çıkarta çıkarta yesin diye ona getirip emeğini teslim etmek. Kölenin aylık kazancının önemli bir yüzdesini her ay efendinin hesabına aktarmak... Her dakika her saniyeyi efendinin keyfine hizmetle geçirmek. Tamamen çıplak, elbiseleri de dahil kaderini onun eline vermek.
Eğer kölenin birikimi varsa bedenini canını emanet ettiği efendiye ömür boyu birikimlerinin, belki binlerce lira belki milyonlarca liranın idaresini vermek çok da anlamsız değil. Hayat bile teslim ediliyorsa.
Açıkçası bunu bir defa Ezgi ile tecrübe ettim ama tadımlık oldu, sağ olsun tereddüt bile etmedi. Sadece denemek içindi, her kuruşu masrafları da üstlenerek iade ettim, ama biliyordum ki iade etmesem hiç fark etmeyecekti ve istesem arabasını bile devredecekti. Bu his bile çok hoş.
Aslında orospuları da bir ölçüde anlamaya başladım böyle bir düşünüşte :-)
Ancak kesin söylüyorum; kesinlikle iyi tanımadığınız birine efendi diye paranızı teslim etmeyin, millet para için neler yapacağını şaşırdı...
15 Şubat 2017 Çarşamba
Sert Hareketler
BDSM ile sert ilişkinin arasında doğrudan ilinti kurulmasını pek hazmedmemişimdir genellikle. Son zamanlarda biraz esneklik hisseder oldum bu konuda, umarım bu efendi olmamda ve sadizmimde yumuşamaya neden olmaz.
Sert ilişki aslında BDSM'ye bir giriş, bir özlem olarak yerini bulabilir. Bu tıpkı BDSM'de olduğu gibi sıradanlıktan veya hissel yoksunluktan bir kaçış, bir kurtulma olarak değerlendirilebilir. Kendini birinin ellerine teslim etme, güven hissetme ihtiyacına cevap vermenin yanısıra yaşayamadığı, hissedemediği bir hazzı almasına aracı olabilir.
BDSM hem heyecan hem de duyusal olanaklar bütünüdür ve inanılmaz bir çeşitlilik içerir. Bu sırtüstü yatıp bacaklarını başının iki yanına kadar alıp vücudunun alev alev yanan ve kayganlaşmış ıslak bölgelerini karşısındakine sunan bir kadının kaba kuvvetle eze eze içine dalınması da olabilir, o bedeninin o durumda gözleri bağlı "ne zaman, ne yapılacak bana" merakı içinde bekletilmesi de olabilir. Bunların sıradan geleceği bir kadına yapılacak muamele ise söylemediği ve hatta henüz keşfetmediği beklentilerine cevap verecek gizemli şeyler de olabilir. Böyle bir durumda efendiye karşısındakinin tadını doya doya çıkartmak düşecektir.
Sert ilişki aslında BDSM'ye bir giriş, bir özlem olarak yerini bulabilir. Bu tıpkı BDSM'de olduğu gibi sıradanlıktan veya hissel yoksunluktan bir kaçış, bir kurtulma olarak değerlendirilebilir. Kendini birinin ellerine teslim etme, güven hissetme ihtiyacına cevap vermenin yanısıra yaşayamadığı, hissedemediği bir hazzı almasına aracı olabilir.
BDSM hem heyecan hem de duyusal olanaklar bütünüdür ve inanılmaz bir çeşitlilik içerir. Bu sırtüstü yatıp bacaklarını başının iki yanına kadar alıp vücudunun alev alev yanan ve kayganlaşmış ıslak bölgelerini karşısındakine sunan bir kadının kaba kuvvetle eze eze içine dalınması da olabilir, o bedeninin o durumda gözleri bağlı "ne zaman, ne yapılacak bana" merakı içinde bekletilmesi de olabilir. Bunların sıradan geleceği bir kadına yapılacak muamele ise söylemediği ve hatta henüz keşfetmediği beklentilerine cevap verecek gizemli şeyler de olabilir. Böyle bir durumda efendiye karşısındakinin tadını doya doya çıkartmak düşecektir.
18 Ocak 2017 Çarşamba
BDSM'de Kişisel Keşifler: Dikkat Ayrımı
Kölelerin hoşuna gidiyor mu bilmiyorum ama benim hoşuma giden çoook keyifli bir keşfim oldu. Kölem cinsel özelliği olmayan rutin bir işle uğraşma emri altındayken cinsel veya BDSM uyarıma tabi tutmak.
En basit hali bir kitabı sesli olarak okutmak ve bu sırada köleyi cinsel olarak uyarmak. Sesinin değişimi benim için çok güçlü bir bir uyaran oluşturuyor. Ancak bu deneyimin en hoş yanı kölenin ana görevi, mesela kitap okumayı kesintisiz yapmak zorunda olması.
Okuduğu metindeki kelimelerin zevk ve uyarım ile değişimi mükemmel bir uyum sağlıyor. Cinsel uyarımın yanında sadistik şekilde tensel uyarım konuyu cinselliğin ötesine taşıyor. Metin dışında kelime üretmesi asak olmasına rağmen ağzından kaçan ve metne dahil olmayan sözcükler sorgulandığında, "bir şey mi duydum?" sertliğinde ve cevabı sadece "Hayır efffffendim, emrettiiiğiniz gib, metniiiimi okuyoruuoohhhuummmm..." olabilecek bir ruh durumu bir efendi için de bir nirvana oluşturuyor.
Görev mutlaka bir kitap metni olmak zorunda değil, mesela bir görev verin, mutfakta yumurta çırpmak gibi, Yumurtanın tavana sıçramasının doğal bir şey olduğunu göreceksiniz...
Arada bu bahane ile canını ciddi acıtacak şeyler onu rayına getirecektir, bunu bacak aralığından yere damlayan sıvıdan anlayabilirsiniz.
En basit hali bir kitabı sesli olarak okutmak ve bu sırada köleyi cinsel olarak uyarmak. Sesinin değişimi benim için çok güçlü bir bir uyaran oluşturuyor. Ancak bu deneyimin en hoş yanı kölenin ana görevi, mesela kitap okumayı kesintisiz yapmak zorunda olması.
Okuduğu metindeki kelimelerin zevk ve uyarım ile değişimi mükemmel bir uyum sağlıyor. Cinsel uyarımın yanında sadistik şekilde tensel uyarım konuyu cinselliğin ötesine taşıyor. Metin dışında kelime üretmesi asak olmasına rağmen ağzından kaçan ve metne dahil olmayan sözcükler sorgulandığında, "bir şey mi duydum?" sertliğinde ve cevabı sadece "Hayır efffffendim, emrettiiiğiniz gib, metniiiimi okuyoruuoohhhuummmm..." olabilecek bir ruh durumu bir efendi için de bir nirvana oluşturuyor.
Görev mutlaka bir kitap metni olmak zorunda değil, mesela bir görev verin, mutfakta yumurta çırpmak gibi, Yumurtanın tavana sıçramasının doğal bir şey olduğunu göreceksiniz...
Arada bu bahane ile canını ciddi acıtacak şeyler onu rayına getirecektir, bunu bacak aralığından yere damlayan sıvıdan anlayabilirsiniz.
Etiketler:
BDSM Oyunu,
BDSM randevusu,
cinsellik,
Efendi,
eziyet,
fantezi,
köle,
Kölelik,
Sahiplik
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)