Bu acı faslının sonu yine geldi. Artık sızıları kadını uyarıyordu. Birden sızlayan kalçalarında bir ıslaklık hissetti, ıslak bir sünger geziyordu cildinde özellikle de canı acıyan yerleri seçtiği de belliydi.
Kadının bu durumun tadını çıkarması da gerekiyordu, biraz önce hakkında pek de emin olmadığı efendi şimdi onunla ilgileniyordu. Kendisini daha çok ait hissetmeye başlamıştı. Bedeninin artık onun malı olduğunu kabul ettiğini düşünüyordu.
Kulaklık kulağından çıktığında bir müzik dinlemekte olduğunu hatırladı. Birden sessizlik basmıştı ortalığı. Çok geçmeden gözleri de çözüldü, ortalık çok da aydınlık değildi, ne zaman olduğunu fark etmemişti ama perdeler kapatılmıştı, kapalı gözlere göre daha aydınlıktı ama çok da gözleri kamaşmamıştı.
Efendisi ona yüzünü gösterdiğinde az öncekine göre ne hissettiğini sorguladı kendi kendine. Aslında sanki o bir başkasıymış hissine de kapıldı ama elindeki spatulanın sapı ile burnunun ucundan dudaklarına inip araladığında gerçekliğin biraz farkına vardı. Dahası vajinasına dokunduğunda geldi, kadın yutkundu. Bir süre oyundan sonra efendi hassas olan bölümlere odaklandığında gözleri bir refleks olarak kapandı. Bu keyfi takiben saniyeler içinde yüzüne inen bir ve canını acıtan şaplak ile bölündü. Bunu hiç bir şekilde tereddüt içermeyen yüksek ve tok bir ses takip etti.
- Gözünü kapatmayacaksın, gözlerimden de ayırmayacaksın!
Kadın maillerinden hatırladığı tek şeyi söyledi.
- Emredersiniz efendim!
Bunu bilinçli olarak söylememişti, öylece dökülmüştü dudaklarından. Gözleri sürekli efendisinin gözlerini takip ediyordu artık gördüğü sürece. Menzilinden uzaklaşınca tekrar yakalamak üzere başına doğru bakıyordu. Efendi durumu biraz zorlaştırıyordu, artık klitoris civarına daha sertçe çalışmaya başlamıştı parmakları ile. Gözlerini açık tutmak çok zor oluyordu ama bu duruma da alışmaya başlamıştı bir yandan da. İnsan bu, her şeye alışıyordu... Efendi yüzüne gözler açık durumdayken bir şaplak daha indirdi, gözleri hareketten dolayı biraz kırpılmıştı ama tekrar açması an meselesi olmuştu, efendi bunu görmüştü, kadın da gördüğünü görmüştü ama efendisi görmezlikten geldi. Efendinin kendisini hataları ile de çok fazla sorgulamadan kabul ettiğini düşünüyordu kadın.
- Gözlerini kapatabilirsin
dedi efendi sakin bir sesle. Sanki bir seçenek değildi bu, emir telaki etti ve hemen kapandı. Kadın dudaklarında efendisinin önce soluğunu sonra kendi dudaklarını ayıran dilini hissetti, bunu klasik ama teni zorlayan bir öpüş takip etti. Efendisi bunu çok uzatmadı, böyle olması kadına çok alışılmamış geldi, pek de memnun değildi, ama efendisi böyle istemişti, böyle olacaktı, yapabileceği onun tercihlerine uymaktı o da bunu yapıyor olmakta kendisine bir mutluluk yarattı.
Efendi kadının arkasında ellerini birleştiren giysiyi çekti ve kadının elleri serbest kaldı.
- Yatağa uzan
dedi efendi yine bas bir ses tonu ile. Kadın yatağa yattı, nasıl yatacağı konusunda inanılmaz bir acemilik yaşıyordu.
- Böyle mi efendim?
dedi.
- Kendini bırak, ben nasıl olmasını istiyorsam öyle yaparım
Efendi kadının ellerini kadının başının üstünde yastıkta duracak şekilde elleri ile yönlendirdi. Bacaklarını birleştirdi, kadını öylece bırakıp odadan çıktı. İçeriden gelen sesleri duyuyordu, kapılar açılıyor kapanıyordu. Her türlü mahremiyetine giriliyordu. Bu durum kadını rahatsız etmiyordu pek. Normalde bir kişi bunları yapacak olsa, peşinden gidip en azından ne yaptığına bakardı. Burada her seste kendisini daha çok teslim olmuş hissediyordu. Bu da ona çok garip bir mutluluk yaşatıyordu. Tek endişesi efendisinin umulmadık bir soru sormasıydı. Bu konuda kendisini çalışmadığı yerden soru çıkmış bir öğrenci gibi hissetme olasılığı vardı ama her ne sorulursa her açıklamayı olduğu gibi yapmaya da hazırladı. Hoşgörüsü konusunda da bir güven hissediyordu artık.
Önceki bölüm | Sonraki bölüm
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder