1- Kölenin sınırlarının efendinin sınırlarından daha geniş olması. Doğal olarak bu durum oluşabilir, efendi sınırlarına kadar zorlamadığı için köle açısından "yetinilmesi gereken" bir ilişki biçimi ortaya çıkar. Arada ciddi bir uçurum varsa kölede bir tatminsizlik yaratacağı için pek olumlu bir hal değildir. Efendi ile yakın ama biraz daha geniş sınırları varsa mutlu bir durum yaratır.
2- Kölenin efendinin sınırlarını kendine sınır kabul edecek kadar teslim etmesi. Başka bir ifade ile kölenin "senden gelecek cefalara nazlara sözlere sazlara eyvallah" durumunda bulunmasıdır. Efendi, öküzün teki :-) ise bu durum tehlikeli olabilir. Efendinin en azından mantığın ötesine geçmemesi, hayati veya kalıcı fiziksel hasar bırakmaması durumunda işe yarayabilir, ancak şu var ki efendiler kölenin sınırlarını zorlamayı sever ve bu durumda bunu bulamayacaktır. Bu durumda mantık sınırlarını BDSM ilişkisinin sınırları olarak kabul etmekle bu çözülebilir.
3- Kölenin kendi sınırlarını "satır aralarında" hissettirmesi, "hayır" deyip emri aldıktan sonra efendinin canını sıkacağı şekilde değil, "ne istemediğini" değil, "ne istediğini" önceden belli etmesi, ancak bunu moda mod yazarak değil, aralarda yapması. Bu sosyal özellik efendinin fikrini de açacaktır, daha önce yapmadığı şeyleri keşfetmesini sağlayıp memnun edecektir.
Unutmamak gerekir ki, bir efendi hiç bir zaman verdiği emre "Hayır" cevabı verilmesini istemez, doğası gereği bunu da kaldıramaz, bu nedenle köleyi terk etmek gibi bir niyeti gelişmediyse "hayır" denilecek bir durumun ortaya çıkmaması için de özen gösterir. Ancak sınırı biraz geçe şeyler isteyebilir, kölenin kendi sınırlarını biraz esnetmesini isteyebilir, bunun da ölçüsü kölenin ona "bana bunu yapabilirsin" biçiminde verdiği dolaylı mesajlardır. Eğer bu mesajlarla kölenin verdiği tepkiler çelişiyorsa bu rahatsız edici sonuçlar doğuracaktır. Bundan kaçınmak gerekir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder