Burada başlığı atarken "Çoklu" kelimesi ile "Üçlü" kelimesi arasında kaldım. Burada diğer alternatif gibi görünen "grup" ifadesini kullanmayacağım kesin çünkü salt cinsellik için kullanılan bir ifade, başka bir "değişikliği" ve bu değişiklikten hazzı konu alıyor. "Bu da BDSM'nin grubu değil mi be ya..", diyecek olanlara "kazın ayağı öyle değil be ya.." diyeceğimi söyleyebilirim peşin peşin. Tabi sınırı çizmek lazım, konu aynı anda BDSM eyleminde bulunulmasını içeriyor (dört boyutta ortak kesişim), bir kölenin çok efendisi olmuş veya bir efendinin çok kölesi olmuş, zamanı paylaştırmış, beni bu şebeke kısmı ilgilendirmiyor burada.
Kastettiğim doğal olarak her iki cinsiyetten de aynı cinsiyetten de birden fazla kişinin bir arada olduğu ilişkiler. Üç olunca mecburen matematiksel olarak aynı cinsten birden fazla kişi olacak haliyle, geyleri iki defacto cinsiyetten birinden sayarsak tabi, benim pek ilişkim yok onlarla, dolayısıyla benim kapsamım FFM (Kadın+Kadın+Erkek) veya FMM (Kadın+Erkek+Erkek) veya bunlara kadın veya erkek eklenmiş hali ile olacaktır. Pöf, amma matematik kastım, okulda yazı tura olasılıkları için bile bu kadar laf edilmezdi. Hani, bir para üç defa atıldığında Yazı, tura, sonra tekrar yazı gelme olasılığını (TYT) olarak ifade edilmesi gibi. Burada Tura üzerinde ne resmi bulunduğuna göre kadın veya erkek, yazı ise diğer cinsiyet olurdu ama iyi de yazı/tura ile erkek/kadın arasında ne gibi konu çıkar bilmiyorum, arada bir saçmalıyorum işte.
Ancaaaak, işin içine bir de BDSM rolleri girince işin rengi çeşitleniyor. Öyle grup işi olmaktan daha karmaşık bir kombinasyona geliyor. Burada zaten iki veya daha fazla erkeği normal bir ilişkide kabul etmeyeceğim sabit olmakla birlikte, ikinci efendi veya öğrenci rolünde kabul edebilir olmam gibi önemli boyutlar getiriyor benim açımdan (başka açı var mı bilmiyorum tabi rolüm icabı).
Daha önce iki dişi sub ve ben (tabi ki erkek dominant) olmak üzere bir buluşmamız olmuştu. Pek kolay yorumlanabilir bir sonucu yoktu açıkçası. Güzel miydi? Bence tek sub ile yapılabilecekten çok da farkı yoktu. Ne az, ne de fazla. İki sub'ın kendi cinsine göre algısını pek dikkate almamıştım açıkçası, ikisinin de hemcinsine bir ilgisi yoktu, bu nedenle aslında birbirinden ilgisiz iki ayrı buluşma aynı ortamda gibi oldu.
Bir süredir kadın ile ilişkiden hoşlanma eğilimi yükselmiş bir sub'ımla bu tür bir plan yapmaya çalışıyoruz, pandemi bir yandan, hayatın akışı bir yandan, insanların seçicilikleri bir yandan bunu yapmak şu andaki konfigürasyonla zorlaştı. Aslında bunu daha çok kendi sub'ımın isteği için yapmayı düşünüyorum (efendi bir efendi olarak), benim için oturup birinin diğerine eziyet etmesini seyretmekten, belki ne yapacağını söylemekten, iki kadını sevişirken izlemekten öte bir farklılığı yok. Özet olarak ikisinden birinin en azından dom rolü oynayabilmesi (emirle olsa da, beni domine etme çılgınlığına kalkmadan yapması şartları ile), diğerinin sub olması yeterli bir kombinasyon.
Çok sayıda kişinin yaptığı anlaşıldığı hali ile çoklu ilişkinin merkezinde yer alan "cinsellik" ile BDSM'den uzaklaşması bu konunun talibinin çok ama aslında istediklerinin BDSM olmaması gibi bir durumu doğuruyor. Yani bakıyorsunuz "bir çift" başka bir kadın veya "çift" arıyor çeşitli buluşma platformlarında, "vay be neler dönüyor?" diyeceğiniz miktarda ama BDSM konu olunca sadece iki kelepçe bağlayıp deliklerden girmekten yalanıp durmaktan veya birer tokat atmaktan öte bir yanı yok bu ilişkilerin. Bir kısmı ise "tamamen duygusal" (Cem Yılmaz reklam repliği) şekilde gerçekleşiyor, iş prodom (profesyonel dom), findom (finansal hakim dom) boyutlarında müşterinin (sub'ın değil) isteğine göre yürüyor. Finansal oyunlar güzel olabilir ama burada adı geçen hali daha çok "servet oluşturmak" veya "geçimini sağlamak" şeklinde olanlar. Böyle çoklu olunca sadece "Toptancı" durumunda bulunuyorlar bence.
Bir sub'a birden fazla herifin saldırması gibi sahneler de çoğu kişiye fantastik gelse de aslında birer cinsellik gösterisinden başka bir şey değiller, genelde belki "fetiş" kapsamına girerler, tecavüz fetişi vb. gibi ama bu konunun felsefesini yapılabileceği konudan çok uzak, daha hayvan ihtiyaçları hisli şeyler veya belki de sadece cinsel şiddet yönlüler, iletişim denilen şey ortalıkta vandal gezen bir serseri (genelde motosikletli çeteci görünüşlü) sürüsü ve zavallı bir sub gibi olan durum bu. Etrafta birilerinin bağlı olması vb. gibi BDSM unsurları olsa da bunlar konuyu BDSM yapmaz, BDSM tiyatrosu yapar ancak, yani aslında roller de bir tiyatro olduğundan dolayı tiyatronun tiyatrosu yapar. Seveni var, ayıp etmeyelim ama buradaki o değil.
Bazen kızarım birilerine "bunun ne olduğunu anlat, ne olmadığını söylüyorsun sürekli" diye, bu yazım da biraz buna benzedi, ama bu kadar genellenen bir konuda önce ne olmadığının ayıklanması, kalanın ne olduğunu ortaya koyabilir. Zamanında "Douglas Adams", "Otostopçunun Galaksi Rehberi" kitabında/filminde bu konuyu güzel tiye kalmıştı "Sonsuz olasılıksızlık motoru" (infinite improbability drive) diye bir motor vardı, bu motor sizi evrende "her yere" götürüyordu, her biçimde var ediyordu, sonra gitmek istediğiniz yerlerden ve orada olmak istemediğiniz şekillerden sizi yok ediyordu, siz de gitmek istediğiniz yere gitmiş oluyordunuz (resimdeki balina ve çiçek saksısı sizi sokacağı bazı haller için verilmiş örnek). İnanılmaz bir ironi, özellikle mühendislik, fizik ve matematik konularına ciddi şekilde hakim olanlar buna kahkaha ile gülebilirler, çok örneği vardır çünkü. Henüz okumamışsanız okumanızı, seyretmemişseniz seyretmenizi önerebileceğim hayli ilginç absürt bir kitap/film, kitap mı film mi derseniz ikisinin bu kadar yakın olduğu bir eser daha görmedim, hiç fark etmez.
Biraz daha olumlu yönü ile yaklaşayım "neler olabilir" diye. Tabi burada hep "bir erkek efendi" olacak zira kendimin işin içinde bulunduğu şekliyle düşünmem bir efendi bencilliği için normal sayılmalı. Dominant=Efendi ve İtaatkar=Köle varsayımı yapacağım, temel olarak bu konuda farklar detayda kalacaktır. Kadın-Erkek diye ayırmak yerine Dişi-Erkek diye ayırmak bana anlamlı geliyor, dikkat ederseniz teknik anlamda kullandığımda kadın yerine dişi ifadesini tercih ettim yazıda.
MD: Male Dominant (Erkek Dominant)
FD: Female Dominant (Dişi Dominant)
MS: Male Submissive (Erkek İtaatkar)
FS: Female Submissive (Dişi İtaatkar)
1- MD-FD-FS veya MD-MD-FS : Bir erkek efendi, bir erkek/dişi efendi daha ama diğerinin alt yetkisinde (diğerinin sub'ı değil) ve bir veya birkaç pasif dişi sub.
2- MD-FS-FS : Bir erkek efendi, bir dişi sub ama kusursuz bir sub olmalı (yaptığından direkt zevk alıp almadığını sorgulamamalı, sadece emirden zevk alabilmeli) ve bir veya birkaç pasif dişi sub.
Yukarıdaki iki durumda da ne yapılacağına erkek efendi karar verir, birincisinde arkadaşça öğretir, ikincisinde ise emreder, kendisi buluşmada tembellik edebilir böylece. efendilik hammaliyesini de sub'lardan birine yıkmış olur.
3- Birinci ve ikinci kombinasyonlara istendiği kadar (pratik bir sayıda) FS eklenebilir sağından. Bu durumda ikinci sırada yazılanın işi zorlaşacağını ve hatta durumun bir kuru kalabalık haline gelebileceğini düşünmek gerekir.
4- Kombinasyona az sayıda vanilya erkek veya dişi eklenebilir, biraz biber tuz gibi, çünkü işlevsel bir rolü olmayacaktır, cinselliğini kullanması yeterli olur, arada kazaya kurban gitmemesi de önemli.
Çoğu kişinin "Ya! biz bir tane bulamıyoruz, sülale boyu kim nereden bulacak?" dediğini duyar gibiyim. Aslında haklı olduklarını söyleyebilirim. Ancak "bir tane bile bulamıyor" olmanın en çok rastlanan nedeni müşkülpesent olmaktır, başka bir ifade ile bulup da kıllısını aramaktır, yok zayıf, yok şişman, yok uzun boylu, yok memeleri sarkık yok bir diğer bahane. BDSM filmlerdeki gibi ideal ölçülerde hem de ideal karakterde biri yok arkadaşlar olsa da siz öyle ideal değilsiniz. Özellikle partner olarak genç kişileri istemiyor olmamın nedeninde bu tür bir seçiciliğin ve bahaneciliğin genç yaşlarda daha yoğun olması, sanki BDSM partneri aramıyor da beyaz atlı prens gibi koca, uzun saçlı prenses arıyor arkadaşlar. Diğer nedeni ise kendisine gerçek anlamda güveni olmayıp olduğundan fazla gibi görünüp içinin boşluğunu bir süre sonra saklayamamaktır. Bırakın kendiniz gibi olun işte... Bu sanırım başka bir başlığın konusu olur, derine girmeyeyim. Sağlıkla kalın.