Bazen öyle ilişki düzeyleri olur ki; bir köle veya köle adayı efendisinin gözünden düşer ama efendinin kendisine olan etkisi veya çaresizliği altında kalmaya devam eder. Bu durumda efendi olsa da olur olmasa da olur konumundadır, köle ise çaresiz konumdadır.
Kendimi ve insanlığımı en çok sorguladığım durum budur. Köle aslında resmi olarak kabul ettiğim köleliğin dışındadır ama beni bırakamaz ve kötü davranışıma uğrar, her türlü sadistliğime tanık olur. İlişki bir küfür ve sadistlik, buna karşı kendine yedirememe ve tamamen kaybetmekten korku trafiğine döner.
Bu durum benim için bir etik efendi/köle ilişkisinin dışına çıkar, ancak sonuçlanamaz, çünkü köle çaresizdir, efendi ise çareli... Efendi bu durumda konumunun her türlü tadını çıkartma durumundadır, bu lezzet benzersizdir, isyankar köleyi parmağının ucunda hissetmektedir, adeta ezer. Köle ise kendi konumuna göre bütün çaresizliğin ve hakaretin tadına bakar. Eğer bu işten aldığı zevki de hissetmişse bu konumu ona benzersiz bir lezzet verir.
Bu duruma düşmüş sadece iki sub oldu, çok da arzu ettiğim bir hal değildir aslında, ama güzel midir? evet, güzeldir..
Herşeyin dışına atılan köle daha bir aşşağıda olsa da neden hala efendisinin dibinden ayrılmaz ? Yoksa ayrılamaz mı ? Ayrılamazsa neden bu duruma düşer ? Yaptığı yanlış daha önce uyarıldı mı ? Bu şekilde efendisine bağlı kölenin hala bu roleplaye devam etmesi sadece mazoşist olduğundan mı kaynaklanır yoksa bir bireyin diğerine bu kadar sadık olması mümkün mü ? Eğer mümkünse sadakat derecesi tecrübeli ve tecrübesiz köleye göre değişir mi ? Tabi hala içimden geçer , hiç cevap verecekmiş gibi durmuyor yazılarınız. Saygılar , ben.
YanıtlaSilBu şekli çoğunlukla oyunun başka bir boyutudur. Ama bazen oyun gerçekten biter.
YanıtlaSilAslında çoğunlukla kendisine terk edilmeyi yediremez, kabullenemez. Genellikle bırakılmasının nedeni yanlışı da değildir. Efendi her zaman doğru yanlış aramaz, kafasına uymayan, gelecek görmediği durumda da bırakabilir. Bu durumda karşı tarafın rolünü oynaması ile fazla bir şey de değişmez çoğunlukla.