Anahtarı yutması kolay olmuştu, minyatür bir anahtardı. Ancak kilit, zincirini bir arada tutmaya yetecek kadar sağlamdı. Zaten bu iş için çok iri bir kilit gerekmezdi.
Efendisi kadının yüzüne, yüzünün üst yarısını kaplayacak siyah bir örtü örttü, gözlerini de tamamen kapsayacak şekildeydi. Kadın beklemeye başladı.. Efendi kadının beklemediği şekilde bir hamle ile kadının dudaklarına yapıştı. Çok şiddetliydi. Bu bir öpme değildi, adeta dudaklarından bir tecavüzdü, daha çok emip de kanını emmek için uğraşır gibiydi. Kadın dudaklarını uyuşmuş, dişlerini sızlar halde bulmuştu. Ancak şimdiye kadar da hiç böyle güzel hissetmemişti.
Kadın efendisinin ilk şokunu atlatamadan göğüslerinin büyük bir kuvvetle sıkıldığını hissetti. Efendisi elleri ile kavramış bütün gücüyle sıkıyordu. Henüz buna alışmışken göğüslerinden yukarı doğru çekildiğini hissetti. Sıkılması mı daha çok canını yakıyordu yoksa çekilmesi mi, bunu bilemedi, zaten pek umurunda da değildi. Birer yağ torbası olarak elindeydi işte efendisinin... Bir süre sonra birini bıraktı efendisi. Bırakmadığını ise dibinden bir kendir, ısırıcı türde tüylü halatla sıktığını hissediyordu, halat batıyordu tenine. Aynı şey ikinci göğsüne de yapıldı.
Ne kadar süre geçtiğini bilmiyordu, ancak bir süre sonra göğüsleri çok hassaslaşmıştı. Efendinin göğüs başlarını parmakları ile ezercesine bastırmasıyla bu acıyı hissetti.
Bir yandan da aklı halen yuttuğu anahtardaydı. Çaresizlik ve endişe ile acı hissi birleşmişti.
Ayak bileklerini birleştiren zincirin aslında tek bir karabina (açılabilir zincir baklası) ile bilekleri birbirine bağladığını bacakları efendisinin çekmesiyle iki yana çekilince anladı kadın. İlk defa aklı başında bir efendi ile birlikte olmanın cahilliğini yaşayan kadın bunu pek düşünmemişti, zinciri bağlayacak, kilit dışında böyle bir şey olacağı aklına gelmemişti. Bu önlem kendisine veya duruma özgü değildi, efendisi yaşanabilecek tehlikelere karşı da daima bu tür önlemler alırdı. Kadın kendisini aptal gibi hissediyordu ve işin garibi bu durum çok hoşuna gitmişti. Efendisine karşı güveni düşünebileceği sınırların ötesine geçmişti, kendisine yapacağı her şeyi, her şeyi kabul etmeye hazır bir psikolojik durumdaydı.
Efendisi bacaklarını iki yana açılabileceği kadar ayırdı, hiç bu kadar ıslanmamıştı kadın daha önce, ıslaklığı yatak örtüsüne kadar akmıştı. Efendisinin etine girip çıkması çok ama çok kolay olmuştu. Bacaklarını daraltıp kadının omuzlarına kadar bastırarak devam etti efendisi, hızlı şekilde yüzündeki örtüyü çekti. Kadının gözleri zaten kapalıydı, efendisinin birkaç santimden gelen sert sesi "gözlerini aç" olarak kulağında çınladı ve anında açtı. Efendisi ile göz göze gelmişti, kendisine katı şekilde bakan gözünden başka bir şeyini görmüyordu, görmek de istemiyordu kadın. Sırtından tenine batmakta olan zincir baklaları ve göğüslerini ısırmakta olan halatlar acıdan çok zevk veriyordu. Efendi etine girip çıktıkça efendiye olan şükranını nasıl ifade edeceğini düşünüyordu. Kadın bu düşünceler içinde titredi, sıklaşan etini efendisinin organını saran ve hizmet için yaratılmış bir et olarak düşünüyordu.
Kadının boşalması göreceli olarak uzun sürdü. Bu süre boyunca efendi hiç durmamıştı, kendisi ile birlikte boşalmamıştı da. Kadın boşalırken gözlerini kapatmasına ses çıkarmamıştı efendisi.
Efendi bir süre sonra kalan zincirleri çıkarttı, kadının bedeninde giysi altı yerlerde küçük ezikler oluşturmuştu zincir halkaları.
Bundan sonra yaşanacak olanları, efendisinin kendisine daha neler yapacağını çok merak ediyordu, ne olduğunu bilmese de çok istiyordu bundan sonra olacakları, sınırlarını falan düşünmüyordu, her şeye hazırdı, ilk başladıkları zamanki endişeli kadın değildi artık...
Teşekkürler...
YanıtlaSilmerakla bekleyip okuyunca devamını daha çok merak ediyor insan :)
Bu konudaki yorumunuz için teşekkür ederim. Sonrakiler için şimdiden söz veremiyorum ama bir süre içinde yenileri gelebilir.
SilEn kısa zamanda devamını bekliyorum. .Okadar hikaye okudum en güzeli sizinkiydi.okurken sanki o efendinin emrindeki o köleymiş hissediyorum kendimi(subum)
YanıtlaSilTeşekkür ederim, bu empatik hassasiyet ile kaleme aldığım (sub'ın gözünden) ilk hikayemdi, başarılı bulunmasına sevindim.
Sil