29 Nisan 2014 Salı

Köleliğin İkilemi

Kölenin sınırları konusu daima kafamı yormuştur. Bir köle ile karşılaşmadım ki ne istediğinden tam emin olsun...

Söyledikleri vardır... Bunlar sınırlarının beyanıdır... Ama genellikle hayalleri bu sınırların çok ötesindedir. Sınırları korkularının bir eseridir ve işin garibi korkuları ile karşılaşmaktan da zevk alırlar...

Yıllar sonra asıl aradıklarının sadece güvenilir şekilde kendilerini teslim edebilecek bir kişi olduğu şeklinde bir mantıksal sonuca ulaşmak mümkün olduğunu düşünüyorum, gerisi hikaye. Gerçek bir BDSM kölesi düşünmek istemez, sadece hissetmek ister, düşünmek bile efendiye bırakılacak bir olgudur. Sorumluluğun pas edilmesi kendini cinsel veya davranışsal bir çok yükten kurtarır. Düşünme yetisini bir başkasına havale etmek ise bir tek şey gerektirir bu da kişinin bekasına dair güvendir.

Bu sadece D/s ilişkilerinde değil, klasik Türk ebeveynlerinin yatak odasında bile söz konusudur, ataerkil toplum olmak doğal olarak D/s türü bir ilişkilere gebe olacaktır.

Anladığım kadarı ile kölenin sınırları doğru efendiyi bulmaktan ibarettir.

Önemli: Bu yazımdan lütfen D/s kölelerinin sınırlarının önemli olmadığı sonucunu çıkarmayınız. Belirtmek istediğim konu sınırlarına göre efendi bulmaya çalışmalarıdır. Bazen yanılırlar... O efendi siz olmayın.

27 Nisan 2014 Pazar

BDSM ile Daha Kolay

BDSM ile ilgilenenlerin gerçekte BDSM'yi ne kadar istediklerini düşünmüşümdür hep. Acaba sert bir cinselliği karşılamak daha kolay olduğu için, efendi köle kisvesi altında roller toplumca belirlenen kadın erkek rollerine göre daha masum geldiği için mi?

Farzedin...

Efendi ve köle rolündeki kişiler buluştu... Nedeni sabit; Bir oyun oynayacaklar, cinsellik var mı? Belki ikinci planda... Ana neden değil... Toplumsal cinsel stres atıldı... bitti...

Efendi sert bir sesle "yere uzan" diye bağırdı... Yüz üstü yere uzanıldı, efendiye uyuyoruz... "Kollar arkada birleşsin" diye emir geldi... Efendi kölenin soğuk kalçalarının üzerine çömeldi, eller iple bağlandı...

Efendi kölenin tayt pantolununu soyarak indirdi, ardından fazla beklemeden külodunu da aşağı çekti, sütyen zaten çoktan gitmişti... Efendi değil mi yapar! Zevkle efendime hizmete hazırım...  Efendi değil miyim, canım bunu istedi...

15 dakika seyretti efendi... Sonra parmağına bir parça vazelin sürdü ve gönderdi popodan içeri... Can acıdı biraz... Ama o isterse her şeyi yapar, bakkala gitmemi de söyleyebilirdi tabi, banka soymamı da, güzel ki canı o hoş parmağını kıçıma sokmak istemiş... Bu işe daha uygun bir yerime başka bir şey sokarak devam edebilir mi, eder, ediyor mu, oh, efendim, süpersiniz! Lütfen devam edin, ufak tefek can sıkıntılarına razıyım ben...

Bu aşamada durabilecek bir cinsellik düşünemiyorum....

Ancak... Bu aşamada işler tipik cinsellik kurallarına göre gitmiyorsa, efendi içinize girmiyor da, sizi tek ayak üzerinde dikiyorsa, ağzınıza poğaca tıkayıp "düşürmeyeceksin, cezalandırırım" diyorsa ve siz boyun eğiyorsanız o zaman o BDSM gerçekten BDSM'dir. Efendi sizi becersin veya becermesin :-)

P.S.: Genellikle BDSM cinsel birleşme içerir.

BDSM Do...

BDSM'de aşağıdaki tecrübe sınıfları de facto olarak vardır, adı uzak doğu sporlarındaki gibi pek anılmaz. Hoş görün benzetmemi :-)

Burada söylemek lazım ki kara kuşağa geçiş partnere, hocaya bağlıdır, bazen hiç ilerlenmez bazen bir haftada da kara kuşak olunur.

Beyaz Kuşak
Merak eder, BDSM'yi zaman zaman deli gibi ister ama ne alacağını, alacağının ne olduğunu asla bilmez. Bir sonraki kuşağa geçinceye kadar biraz dayak yer.

Sarı Kuşak
Kendini korumayı herhangi kişilere göre öğrenmiştir, ancak tecrübeliler tarafından yöneltilecek darbelere karşı çaresizdir.

Turuncu Kuşak
Elleri kolları bağlı olmak veya bağlamak normaldir. Ancak partneri doğru seçip seçmediğinden halen endişesi vardır.

Kırmızı Kuşak
Kendinden emindir ve bu nedenle akla sığmaz bir sürü hata yapar.

Kara kuşak
Hata yapmamak için maksimum özeni gösterir.

Kölelik Sınırlarım

Kişisel yazıştığım bir sub hanım (istediği üzere nickini açıklamayacağım), bir köleden ne beklediğimi, nasıl olması gerektiğini sormuştu, kısa ve ona özgü olarak anlatmıştım, şu anda hatırlamıyorum. O zamana kadar bunu hiç düşünmemiştim açıkçası. Biraz geçmişteki bütün kölelerimi sırayla bir düşündüm... Neler hoşuma gitti, neler gitmedi... Hepsi birbiri ile ilişkili, ayırmak çok zor oldu ama toparladım sanırım...

Beden mülkiyeti
Öncelikle bedeninin benim malım olduğunu hiç bir şekilde unutmaması gerekiyor. Ona zarar vermemesi, iyi bakması gerekiyor. Benim olanı benden esirgememesi gerekiyor, istediğimde en ufak tereddüt etmeden her şeyini bana sergileyebilmesi, kendi kendisine karşı ne ise bana karşı da aynı rahatlıkta olabilmesi gerekiyor. Ancak bunu yapmak ilk tanışma sonrası hiç kolay değil, biliyorum, ancak söyleyebilirim ki alışmadığı için psikolojik bir acı çeke çeke de olsa bunu yapması bana özel sadistik bir zevk de vermiyor değil. Bu nedenle özel olarak bunu yaptırmaktan zevk alıyorum. Bu göreceğim şeyin merakından veya uyarmasından değil, istediğim porno filmde bacaklarını kameraya açmış kadınlar görmek mümkün, bu benim için çok cazip değil, ama köle adayı için çok kolay da değil, ancak kendini teslim etmiş birinin yapabileceği bir şey. Burada konu olan, alışılmıştan farklı bir şekilde mahremiyetini bana teslim etmesi gerektiği. Sözün kısası, önümde bacaklarını, göğsünü açmaktan tereddüt etmemesi gerekiyor. Ederse de yine yapabilmesi bir koşul.

Güven
Bana güvenin tam olması gerekiyor. Aslında efendinin bir kişiyi köle olarak kabul etme külfetine ve riskine girmesinin en önemli nedeni, nirvanası budur. Koşulsuz güven şu anlama gelir: Koşulsuz itaat. Bir efendi için kulağa inanılmaz şekilde güzel geliyor, tıpkı güzel bir senfoni gibi... Bir köle olabilmek için bu aşamayı geçebilmiş olmak şarttır. O kadar güvenmeli ki bir emir karşısında tereddüt bile etmemeli, cevabı daima "emredersiniz efendim" olmalı, bunun bir başı sonu olmamalı.

Fiziksel Nitelikler
Fiziksel nitelikler genellikle ruhsal uyumdan sonra gelir. Ancak tamamen de önemsiz değildir, şöyle ki:
Bir Ferrari ile Şahin arasında bir erkek için daima fark vardır (bir efendi olarak değil), erkek bir efendi için de bu geçerli olacaktır. Genç, güzel, fit bir kölenin gazına basılması daha büyük keyif verir, ancak şu var ki eski bir Mustang'ın vereceği zevki bir Porsche asla veremez, yani bu dengeyi sağlamak şarttır. Kısa bir ifade ile paçoz tipler her erkeği rahatsız edecektir, eğer yaşınız ve kilonuz arasındaki dengeyi ruhsal bütünlüğünüz ile sağlayabiliyorsanız hiç bir efendi size hayır demeyecektir, yeter ki onun damarına gerekli şerbeti verin.

Ruh Sağlığı
Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi'nin kurucusu Mazhar Osman der ki; "Herkes bir parça delidir". Doğrudur...Önemli olan günlük sosyal dengeleri bozmak yönünde bir eğiliminiz olup olmadığıdır. Bu her iki taraf için de geçerlidir, bir köleyi ailesine ve arkadaşlarına karşı rezil edecek bir efendi kadar, bir efendinin itibarını yok edecek bir köle de sınırın diğer tarafındadır. Bunların yaptığına da BDSM denmez zaten.

Rıza
Eğer istek rıza yoksa BDSM bir suçtur. Fazla bir yoruma gerek olmadığını düşünüyorum.Burada isteyip de naz etme konusunun bir sorun oluyşturduğu görüşündeyim, hanımlar, lütfen bunu yapmayın, karşınızdaki ciddiye alabilir.

Riskler
Riskleri almak normaldir ancak önlemleri de almak koşulu ile. Vanliya seks dahilinde bile bir sürü riskler varken BDSM'de olmadığını söylemek zordur, önemli olan alınmış olan önlemler ve ne kadar etkili olduklarıdır.