24 Aralık 2015 Perşembe

Şarap ve Köle

Kölelerim için yaş sınırlaması koymakla ne kadar doğru yapmış olduğumu bana kölem Pissy gösterdi. Derler ki; "Kadın şarap gibidir. Yaşını aldıkça güzelleşir".Boşa dememişler...

 
Git deyince giden, gel deyince gelen, bembeyaz tenini spatula ve kemer ile işlediğim, ama bunun daima fazlasını isteyen ama gerçekten kalpten isteyen bir köle.

Yaptıramadığım birkaç şey bulunan ama bunları da prensiplerine ters bulduğu için yapmayan güzel kadın...

Şaraptan bahsederken çok da yaşını almış görünmesin, benim yaşımda tam bir çıtır sayılabilir, kadının en güzel yaşında 30-40 arası. Bu olgun kızın bokunu çıkarmayacağım da kimin bokunu çıkaracağım :-)

Korkulu rüyası çıplaklıktı ilk günlerimizde... Şimdi ise en azından bu başlık altında foto mankenliğimi yapmayı kabul etti. Bu sayfadaki resimler gerçekten ona ait. Diğer taraftan kendisinin bazı ilk tecrübelerime onu olduğunu söylemem lazım. Mesela bir kişi ile kendini rahatlatmak için quickie yapmak durumunda olduğunda bu kişi ile anal ilişkide bulunmuş oması bundan hoşlandığı için olmamış. Bu daha önce benim ona yaptığım şey olduğu için istemiş. Bu onu benim gözümde yükseltti. Beraberken canını acıya acıta bir vajinal bir anal girişlerimde dolaylı da olsa bir zevk almış olması, bunu bilmek beni gerçekten mutlu etti. Kalça deliğinin penisime verdiği his gerçekten muhteşem oldu. Farklı şehirlerde olmanın buluşmak konusunda getirdiği dezavantajı belki de onun kalçalarına girip çıkmanın doyulmaz keyfi giderdi. "Efendim lütfeeenn yavaşşş, acıyoor" şeklindeki ses tonunun daha da uyarıcı olduğunu söylemeye sanırım ki gerek yok.

Onu çözmeye başladığımda aslında pek de zeki olmadığı ama benim zekamın ona zevk verdiğini fark etmek, bir süre sonra zekasına yönelik hakaretlerden de zevk alabildiği sinyalini verdi. Bir kadına hiç bu kadar açık hakaret etmemiştim, bu da bir ilk oldu benim için. Bundan gocunmaması ise şaşkınlık yaşadığım ama onunla iletişimin bir parçası olageldi bir süre sonra.

Kendisinde en derin fark ettiğim konulardan biri ise onu terk edeceğim korkusu oldu. Aslında bu korkunun aramızdaki ilişki yoğunluğunu kontrole yarayabileceğini ilerleyen aşamalarda keşfettim. Bir oto kontrol mekanizması ilişkinin onun istediği yoğunlukta (muhtemelen sürekli her dakika) değil, benim canımın onu çektiği zaman olmasını sağlayabiliyordu. Bu benim için muhteşem bir duyguydu. Canım isteyince gelen istemeyince giden bir köle, kendisinin bu konuda çok mutlu olmadığının farkındayım ama dolaylı bir haz, bir kabullenmeden doğan, efendiye bağlı olma hazzı yaşadığının farkındayım.

Bütün bu özellikleri ile değme bir çıtırın doğal şekilde veremeyeceği o kadar içten verebildiğini düşünüyorum. Benim için değerlerinden biri de benim "koşulsuz olarak" ama malesef çevrenin izin verebildiği ölçüde "malım" olabilmesi oldu. Artık eminim ki, hiç istemediği bir şey olsa bile ben istediğim için mutlak bir itaatle yapacaktır.

Etinden sütünden, ruhundan, zayıflıklarından yararlanmak benim için bir zevk, şerefine Pissy :-)